evden eve nakliyat
DOLAR 34,5600 0.15%
EURO 36,2279 -0.1%
ALTIN 2.984,340,76
BITCOIN 34143462,08%
Bursa
13°

PARÇALI AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Tarık Şeker

Tarık Şeker

16 Ekim 2024 Çarşamba

Ara Eleman Sorunu ve Çözüm Yolu: Suriyelilere Çalışma İzni Değil, Kendi Evlatlarımız Olan Çırak ve Stajyerlere Haklarını Vermektir

Ara Eleman Sorunu ve Çözüm Yolu: Suriyelilere Çalışma İzni Değil, Kendi Evlatlarımız Olan Çırak ve Stajyerlere Haklarını Vermektir
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’nin son yıllarda karşı karşıya kaldığı en büyük sorunlardan biri nedir diye sorsanız, şüphesiz ara eleman sıkıntısı başı çeker. Üretim gücümüz, sanayimiz ve hizmet sektörümüz için bu sorun neredeyse kronikleşmiş durumda. Peki, çözüm ne? Kimi çevreler, Suriyelilere çalışma izni verilmesini bir çözüm olarak görüyor. Fakat bu düşünce, meselenin özünden oldukça uzakta.

Bu ülkenin gerçek sahibi olan, alın teriyle yetişmiş çıraklarımız ve stajyerlerimiz dururken, çözümü dışarıda aramak büyük bir haksızlıktır. Neden mi? Çünkü çözüm kapımızın önünde duruyor: Çıraklarımıza ve stajyerlerimize uzun vadeli sigorta imkanı vererek özlük haklarını sağlamak. Kısacası, bu ülkenin gençlerini ara eleman olarak yetiştirmek ve geleceğin ustalarını bugünden kazanmak.

Çırak ve Stajyerlik Sistemi Nerede Tıkanıyor?

Şimdi gelelim asıl meseleye. Türkiye’de yıllardır çıraklık ve stajyerlik sistemi var, evet. Fakat bu sistem maalesef “geçici işgücü” yaratmaktan öteye gitmiyor. Gençler, en verimli çağlarında, ustalık öğrenmek yerine sadece iş gücü olarak görülüyor. Sigortaları dahi uzun vadeli yapılmıyor! Bu gençler, meslek öğrendikleri dönemde, bir yandan da geleceğe yatırım yapabilmeliler. Ama gel gör ki, sosyal güvenlik sisteminde dahi adları “tam işçi” olarak geçmiyor. Bu, gençlerin gelecekte emeklilik hakkından mahrum kalması demek değil de nedir?

Suriyelilere Çalışma İzni Çözüm Değil

Şimdi birileri çıkıp, “Ama ara eleman sıkıntısı var, Suriyelilere izin verelim, boşluğu doldursunlar” diyor. Peki, bu gerçekten çözüm mü? Hiç sanmıyorum. Ara eleman açığını kapatmak, dışarıdan iş gücü getirmekle değil, ülkemizin gençlerini eğitmekle ve onlara haklarını vermekle olur. Gençlerimize, çıraklarımıza ve stajyerlerimize uzun vadeli sigorta yaparak onları geleceğe güvenle hazırlamalıyız. Hem bugünün üretim gücünü artırmalı hem de geleceğin ustalarını yetiştirmeliyiz.

Hakların Verilmesi Şart!

Artık gençlerimizi yalnızca iş gücü olarak görmekten vazgeçmeliyiz. Onları birer yatırım olarak değerlendirmeli, uzun vadeli sigorta ve özlük haklarını sağlayarak yarınlarımızı güvence altına almalıyız. Çıraklarımızı ve stajyerlerimizi geleceğin ustaları olarak yetiştirmeli, onlara hak ettikleri değeri vermeliyiz. Çünkü bu ülkenin geleceği onların ellerinde şekillenecek. Ara eleman sorunu ancak böyle çözülebilir.

Sonuç olarak, Suriyelilere çalışma izni vererek ara eleman açığını kapatmak ne kadar gerçekçi, tartışılır. Fakat, kendi gençlerimize haklarını vererek, onların önünü açmak, geleceği şekillendiren en sağlam adım olacaktır. Bu ülkenin öz evlatları olan çırak ve stajyerlere haklarını vermek, üretim gücümüzü yeniden canlandırmanın anahtarıdır.

Ne olacak bu gençlerin hali? Kendilerine fırsat verilirse, onlar zaten kendi yollarını bulacaklar. Bizim yapmamız gereken tek şey, onların yolunu açmak.

Devamını Oku

Staj ve Çıraklık Mağdurları: Garibin Çocukları Yıllardır Adalet Arıyor

Staj ve Çıraklık Mağdurları: Garibin Çocukları Yıllardır Adalet Arıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’de adaletin terazisi bazen o kadar şaşıyor ki, bir yanda polis ve asker gibi güvenlik güçlerine gösterilen haklar, diğer yanda ise yıllardır hakkını arayan staj ve çıraklık mağdurları… Bu mağdurlar, tam 38 yıldır göz ardı edilen “garibin çocukları” olarak anılmaktan bıktı. Onlar, sadece hakkını arayan sessiz bir kalabalık. Öyle bir kalabalık ki, ne sayıları az ne de dertleri küçük. Ama bir türlü duyulamıyorlar.

Staj ve çıraklık mağdurları, Türkiye’nin ekonomisine yıllarca sanayide çalışarak katkı sundu. Peki bunun karşılığında ne aldı? Ne bir emeklilik güvencesi ne de sosyal haklar… Üstelik çoğu, çalıştığı dönemlerde sanayilerde neredeyse tam zamanlı işçi gibi çalıştı. O zaman neydi bu çocuklar? Öğrenci mi, işçi mi? Devlet onlara “öğrenci” dedi, ama sanayide işçi muamelesi gördüler. Haklarını savunmak için her platformda seslerini duyurmaya çalıştılar, ama bu sesi duyacak kulaklar hep tıkandı.

Ekonomiye Katkı, Fakat Emeğe Saygı Yok

Bugün birçok sektörde usta diye bildiğimiz insanlar, bir zamanlar bu çıraklık sisteminin içinde olanlardı. Küçük yaşlardan itibaren sanayi atölyelerinde, üretim bantlarında ve atölyelerde emek veren bu gençler, iş gücü olarak ekonominin belkemiğini oluşturdu. Ancak yıllar geçmesine rağmen hak ettikleri değeri bir türlü göremediler.

Çalıştıkları yıllar, emekliliklerine sayılmadı. Devlet, o dönemlerde onların birer öğrenci olduğunu öne sürdü. Öğrenci olsalar bile bu gençler sabahın ilk ışıklarından akşamın geç saatlerine kadar sanayide ter döktü, emek verdi. Ekonomiye katkıları görmezden gelinmedi, fakat bu katkıların karşılığını almadılar. İşte tam burada vicdanları rahatsız eden bir gerçek var: Hem emeğini ver hem de hakkını aramak için kırk yıl bekle!

Yılların Birikmiş İsyanı

Bu mağdurlar, yıllardır süren bir mücadele içinde. Her platformda seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Kimi zaman sosyal medya, kimi zaman televizyon ekranlarında, kimi zaman ise mitinglerde. Hepsi de bir ağızdan aynı şeyi söylüyor: “Biz de insanız, bizim de hakkımız var.”

İsyan birikmiş. Onlar, çocukluktan beri emek vermiş, alın teri dökmüş insanlar. Fakat bu emeğin karşılığını almak için devlet kapısında bekleyen bir grup insana dönüştüler. Üstelik bu bekleyiş, kırk yılı buldu. Adeta zamanla yarışıyorlar. Çünkü yaşlanıyorlar, emeklilik yaşına gelen birçok insanın hala sigorta primleri ödenmemiş durumda. Emekli olabilecekler mi, yoksa yaşlanıp çalışmaya devam mı edecekler?

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Verilen Sözler

Yıllardır siyasetin de konusu oldular. Hükümetler değişti, vekiller söz verdi. Ancak somut adımlar bir türlü atılamadı. Staj ve çıraklık mağdurları için zaman durmuyor, yaşlanıyorlar, ama hak ettikleri emeklilik hakkı bir türlü gelmiyor. Bu süreç, Meclis’te verilen sözlerin ötesine geçmeli. Ülkemizde alın terinin karşılığı, sadece belirli meslek gruplarına verilmeyip, gerçekten her kesime adil bir şekilde dağıtılmalı. Onlar da asker ve polis kadar bu ülkeye hizmet ettiler. Belki canları pahasına değil, ama hayatlarını feda edercesine uzun yıllar çalıştılar.

Gelecek İçin Umut Var mı?

Bu mağdurlar için umut ışığı var mı? Her ne kadar Meclis’te verilen sözler, çözüm arayışları bir türlü sonuçlanmasa da, bu mağdurlar mücadele etmekten vazgeçmiyor. Sosyal medyada bir araya geliyor, basın toplantıları düzenliyor, milletvekillerine dilekçeler gönderiyorlar. 38 yıl gibi uzun bir zaman boyunca sustular, ama artık seslerini yükseltiyorlar. Çünkü biliyorlar ki hak, adalet arayanın peşinden gelir.

Sonuç: Adalet Nerede?

Bugün devlet, polis ve asker gibi önemli meslek gruplarına haklarını teslim ederken, staj ve çıraklık mağdurları gibi yıllardır emek vermiş insanların sesini duymalı. Çıraklık mağdurları, bu ülkenin sadece “gariban” çocukları değil, hakları gasp edilen çocuklarıdır. Onlar için adalet, sadece bir talep değil, hakkaniyetin yerine gelmesi gereken bir zorunluluktur.

Ne zaman staj ve çıraklık mağdurlarının sesleri duyulacak? Ne zaman emeklerinin karşılığını alacaklar? Bu sorular, yıllardır yanıt bekleyen sorular ve bu sorulara verilen yanıt, Türkiye’de adaletin ne kadar sağlıklı işlediğinin de bir göstergesi olacaktır.

Yeter artık, garibin çocukları adalet istiyor!

Devamını Oku

Demokratları Onlar Şah’a Kaldıracak!

Demokratları Onlar Şah’a Kaldıracak!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“Bugünden itibaren Bursa‘da yerel seçimlerde önünüze çıkacağımız tablo netleşmiştir. Figürler aynıdır figüran zannedenler de aynıdır.

Muhalefet ve iktidar yeni alternatif geliştirmemiştir. Aynı tiyatro oynatılmaktadır. Hizmet yarışıyla hiçbir alakası olmayan tarafta yer almamız beklenmesin. Biz hamaset yapmayız, eser ve hizmet siyaseti yaparız. Biz anlı şanlı Demokrat Parti’yiz” bu sözlerle iddiasını perçinleyen Demokrat Parti Bursa İl Başkanlığı, 31 mart yerel seçimleri sonrası yeni bir yapılanmaya gitti. 17 ilçe ve Büyükşehir Belediye Meclis toplantılarını yakın takibe alan İl Başkanı Çağrı Kaplan ve “Yerel Gündemi İzleme Komisyonu” üyeleri aylık toplantıları gerçekleştirdi.

DP İl Başkanı Çağrı Kaplan; “il Başkanlığı bünyesinde oluşturduğumuz komisyonumuz Belediye Meclisinde alınan kararları ve gündemi yakından takip ederek gelişmeleri anlık yönetimimize rapor ediyor. Büyükşehir ve 17 ilçe belediye başkan adayımıza duyarlılıkları ve sorumlu siyaset anlayışları içinde ayrıca teşekkür ederim. Demokrat Parti kurulduğu 1946 yılından beri milletiyle kavga etmeyen her dönemde milletinin önünü açan sorumlu siyasi anlayışını bir kez daha göstererek tekrar ateşten gömleği üzerine giymiştir. Siyasetin tıkanan damarlarını yine ve yeniden Demokrat misyonun açacağını aziz milletimiz bilmelidir.

Çalışmalarımızı çözüm yollarını milletimize sunarak sürdürmeye devam ederek edeceğiz.” dedi.

Devamını Oku

Osmangazi Belediyesi Fotoğraf İhalesinde Örnek Bir Adım Attı: Peki Diğer İlçeler Ne Zaman Harekete Geçecek?

Osmangazi Belediyesi Fotoğraf İhalesinde Örnek Bir Adım Attı: Peki Diğer İlçeler Ne Zaman Harekete Geçecek?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“Adaletin tesis edilmesi, adil bir rekabet ortamının sağlanması ve mesleki haklarımızın korunması adına taleplerimizi kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Fotoğrafçılar olarak bizler, mesleki değerlerimizi korumak ve adil bir rekabet ortamının tesis edilmesi için bir araya gelmeye kararlıyız” bu sözlerle tepkisini üst perdeden aktaran aynı zamanda fotoğrafçı esnafı da olan DEVA Parti Bursa İl Başkanı Tayfun Öztürk; “Osmangazi Belediyesi’nin takibini yaptığımız nikah dairesi fotoğraf ihalesi, örnek teşkil edecek bir adımla sonuçlandı. Üç yıllık olarak düzenlenen ihale, aylık 965 bin TL + KDV bedelle “Foto Koray” tarafından kazanıldı. Osmangazi Belediyesi, bu ihaleyle belediye kasasına önemli bir gelir sağladı. Bu gelişmeyi takdirle karşılıyor ve şeffaflık, sürdürülebilirlik ve gelir odaklı bu yaklaşımı tüm ilçelerimize örnek gösteriyoruz.

Ancak, burada sorulması gereken asıl soru şu: Osmangazi Belediyesi böylesine başarılı bir ihale sürecini tamamlayarak ciddi bir gelir elde ederken, diğer ilçelerimizde durum nedir? Yıldırım, Nilüfer, İnegöl ve Mudanya gibi ilçelerimizde nikah dairesi fotoğraf ihaleleri ne zaman yapılacak? Bu süreçler ne kadar şeffaf olacak ve belediyelere ne tür katkılar sağlayacak?

Vatandaşlar olarak beklentimiz, tüm ilçelerimizin bu konuda adımlar atarak hem gelir yaratmaları hem de yerel işletmelerin desteklenmesi yönünde çalışmalarını hızlandırmalarıdır. Osmangazi Belediyesi’nin attığı bu adım, diğer ilçe belediyelerine de ışık tutmalı ve benzer ihalelerin, şeffaf ve adil bir şekilde gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.

Deva Partisi olarak, tüm ilçelerimizin bu tür fırsatları doğru şekilde değerlendirmesi gerektiğine inanıyor ve takipçisi olacağımızı buradan bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Bu adımlar, yerel yönetimlerin gelirlerini artırırken aynı zamanda vatandaşlarımıza daha iyi hizmet sunulmasının önünü açacaktır.

Devamını Oku

Nitelikli Eleman Bulamama Sorunu: Çözüm Yarın ki Toplantıda mı?

Nitelikli Eleman Bulamama Sorunu: Çözüm Yarın ki Toplantıda mı?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gazeteciler olarak, ülkemiz adına doğruları dile getirip tecrübelerimizden faydalanarak bazı önerilerde bulunmak, bizim görevimizdir. Bu bağlamda, kısa bir süre sonra gerçekleşmesini beklediğimiz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı toplantısına dikkat çekmek istiyorum. Bu toplantı, özellikle kanayan yaramız olan nitelikli eleman bulamama sorununa çözüm getirme noktasında büyük önem taşımaktadır.

Türkiye, genç nüfus oranı bakımından Avrupa’nın en önde gelen ülkelerinden biri olmasına rağmen, sanayide usta, fabrikalarda işçi bulmak gittikçe zorlaşıyor. Daha da kötüsü, evlerde yapılacak küçük tamir işleri için bile yetişmiş eleman bulmak neredeyse imkânsız hale geliyor. Eğer mevcut şartlar bu şekilde devam ederse, gelecekte bu durum daha da büyük sorunlara yol açacak.

Yarınki toplantının bu sebeple hayati bir önem taşıdığına inanıyorum.

Staj ve Çıraklık Sigortası: Gelecek İçin Bir Eşik

Bu bağlamda, 1986 yılında çıkarılan 3308 sayılı kanun ile özlük haklarında büyük bir travma yaşayan stajyer ve çırakların sigorta başlangıcı meselesi çözülmelidir. Staj ve çıraklık sigortası başlangıcının, SGK başlangıcı olarak kabul edilmesi, yeni nesillerin bu alanlara yönelmesinde bir dönüm noktası olacaktır.

Bugün, sosyal medyada ve toplumun her kesiminde gündemde olan bu sorun çözülmeden, gençlerimizi sanayiye ve fabrikalara stajyer ya da çırak olarak yönlendirebilmek mümkün değildir.

Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’na Çağrı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu, bu toplantıda üzerinize düşen büyük sorumluluğu yerine getirerek, bu sorunu gündeme taşımalısınız. Bakanlarımıza bu vahim durumu en doğru şekilde anlatıp çözüm noktasında etkin rol oynamalısınız. Çünkü ülkemizde nitelikli eleman bulamama sorununun en iyi farkında olanlardan biri sizsiniz.

Geleceğe Güvenle Bakmak İçin Sorun Çözülmeli

Geç olmadan, stajyer ve çırakların sorunları çözülmeli ve geleceğimize güvenle bakabilmeliyiz. Nitelikli eleman yetiştirmek, sadece bugünü değil yarını da garanti altına alacaktır. Aksi halde, sanayi ve hizmet sektörlerinde yaşanacak eleman açığı, ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasını olumsuz etkileyebilir.

Unutmayalım ki; Bu vatan bizim, bu millet bizim. Dolayısıyla, stajyer de, çırak da bizim.

Ne olacak bu gençlerin hali, demek yerine harekete geçmek zorundayız. Toplantıdan çıkacak olumlu sonuçlar, hem gençlerimizin geleceği hem de ülkemizin kalkınması için bir umut ışığı olacaktır.

Devamını Oku