evden eve nakliyat
DOLAR 34,5902 0.27%
EURO 36,0266 -0.59%
ALTIN 3.007,131,53
BITCOIN 34074411,35%
Bursa

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Ergün Aydoğan

Ergün Aydoğan

19 Ekim 2024 Cumartesi

Zaman ayarlı ‘AHMAK’ davası…

Zaman ayarlı ‘AHMAK’ davası…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Kim ne derse desin, bu davayı açanlar bırakınız genel kamuoyunu ‘AKP kamuoyunu bile!’ bu davanın hukuki bir dava olduğuna ikna edemez; vicdanı olan hiçbir kimse buna ikna olmaz. Bu dava R.T Erdoğan’ın kendisine yönelik en önemli ‘siyasi tehdit’ olarak gördüğü için kontrolündeki yargı eliyle Demokles’in kılıcı gibi İmamoğlu üzerinde sallandırdığı davadır.

2023 Mayıs adaylaşma sürecinde ‘’her an İmamoğlu’’na ceza verilebilir ‘’aday olmamalı’’ tartışmalarının ardından benzer tartışmalar bugünde aynen devam etmekte iken. İktidara yakın gazeteci Talat Atila’nın iddiası ‘’Ekrem İmamoğlu’na 5 yıl mahkumiyet cezası verildi. Haberimin doğruluğundan en ufak bir şüphem yok. Ekrem İmamoğlu’na 5 yıl siyaset yapma yasağı getirildi’’ yönündedir. Yargıtay aşamasının bekleneceği ve tabi karar 2026’da kesinleşirse 2029’da ve 2033’te de aday olamayacağı hesap edilmektedir.

Normalini kaybeden Türkiye’de, anormalin içinde normal bulunamayacağına göre, zaman ayarlı siyasi davadan da hukuki karar beklemek hiç gerçekçi değildir.

Bütün bu sıcak tartışmaların gölgesinde AHMAK davasına bir kez daha bakalım…

Ekrem İmamoğlu 2019 seçimlerinin iptal sürecinde dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik esas ahmak seçimleri iptal ettirenlerdir dediği halde; hayır, YSK üyelerine dedi denilerek açılan AHMAK davası zaman ayarlı siyasi bir davaya dönüşmüştür.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 3 ayrı bilirkişi raporuna rağmen sanki YSK üyelerine hakaret etmiş gibi gösterildi. YSK üyelerinden 4’ü, İmamoğlu’nun sözlerinin ‘’mağduru’’ olmadıklarını mahkemeye bildirdi. Diğer üyeler, tebligata rağmen davaya hiç müdahil olmadı.

Dava başladıktan bir süre sonra İmamoğlu’nun yargılandığı Yerel Mahkeme’nin hakimi değiştirildi. HSK, mahkeme hakimi ile ilgili ‘’İmamoğlu’na ceza verilmesi için tarafıma baskı uygulandı. Mahkumiyet kararı vermem halinde istinaf sürecinin de ayarlandığı ve dosyamın bozulmayacağı söylendi’’ iddialarını hiç araştırmadı. Teamüllere aykırı olarak Samsun’a sürülen hakim (İBB AKP Grup sözcüsü ceza vermeyecek hakimi Samsun’a nasıl dürdüklerini gururla açıklıyor), yerine yeni hakim atandı.

Yeni hakim ‘’görev gereği!’’ yargılamayı hızlıca bitirdi ve hapis cezası ile siyasi yasak kararı verdi. Acele verilen kararda istenen hapis cezasının süresi yanlışlıkla fazla yazıldı. Hapis cezası 2 yıl 7 ay 15 gün olarak düzeltildi. Karar, İstinaf Mahkemesi’ne gönderildi.

Dosya İstinaf Mahkemesi’nde inceleme sırası beklerken, İstinaf Mahkemesi heyeti de değiştirildi.

Ve iktidara yakın çevrelerce sızdırılan iddia o ki, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na istenen 2 yıl 7 ay 15 gün cezanın onandığıdır.

Bu salt bir İmamoğlu davası değildir. İmamoğlu davası ve yeni Anayasa tartışmaları yeni bir siyasal süreç hazırlıklarının bir parçasıdır. Ekrem İmamoğlu ‘’Hukukun siyaset tarafından bir silah gibi kullanıldığını düşünüyorum. Yargıçlardan en büyük temennim, görevlerini yerine getirmeleri’’ talebi çok haklı bir taleptir.

Ancak kolay değildir. Erdoğan ve çevresi iktidarla o kadarla özdeş hale gelmiş, iktidar olmaktan muktedir olmaya evirilmiş, kendisini ‘’Devlet’’ olarak görmeye başlamıştır ki; kendisi ve çevresinin emekli olup kenara çekilmesi kolay değildir. Bugün hesap vermediği gibi, hiçbir zaman hesap vermek istememekte, hesap vermekten korkmaktadırlar. Sonsuza kadar iktidarda kalmanın yollarını her türlü deneyeceği-zorlayacağı gözükmektedir.

Meclis’isin açılışıyla birlikte ‘yeni açılım’ süreci ve ‘yeni anayasa’ tartışmaları ile birlikte Ekrem İmamoğlu’nun adaylığının önünü kesmek için uydurulan ‘zaman ayarlı siyasi dava’ Erdoğan’ın iktidarda kalıcı olma adına güncellenen siyasi mühendislik planlarıdır.

En önemli yanlışlık 2019’da dava açıldığı andan itibaren CHP’nin bunun hukuki bir dava olmadığı, bunun siyasi mühendislik adına uydurulan siyasi bir dava olduğunu kamuoyuna yeterince anlatmamış olması, kamuoyu duyarlılığını yeterince harekete geçirmemiş olmasıdır.

İmamoğlu’nun İstanbul sokaklarına astırdığı ‘’KARARLIYIZ, İNANÇLIYIZ, SABIRLIYIZ, YILMAYIZ’’ pankartları İstinaftan çıkacak karar ne olursa olsun mücadelenin siyasi zeminde süreceği mesajını vermektedir.

Devamını Oku

TBMM açıldı; Ayağa kalk-ma!

TBMM açıldı; Ayağa kalk-ma!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi 28. Dönem 3. Yasama Yılı 1 Ekim günü açıldı. Bu Meclis Polatlı’ya kadar gelen düşman top sesleri altında gece gündüz demeden ‘gaz lambası’yla aydınlatılan, tahta sıralarda yasa yapan, Başkomutan Mustafa Kemal’in bile eleştirilebildiği, cepheden gelecek iyi haberler umuduyla Kurtuluş Savaş’ını yöneten, Cumhuriyet ilan Meclis değil…

Cumhurbaşkanı kararnameleriyle her türlü kararların alındığı, yasa yapmasına ihtiyaç duyulmayacak hale getirilen Meclis’tir.

Gelelim adeta ‘işlevsizleştirilen’ Meclisin açılışı ve yeni dönemle ilgili verilen mesajlara!

Partili cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajlarından daha çok gündem olan CHP’nin cumhurbaşkanının Meclise gelişinde ayağa kalkma kararı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sabah grup konuşmasında ‘ağır sözler’ sarf ettiği DEM partililere ve Özgür Özel’e ‘’birbirimizi kırmıyoruz inşallah. Üzülme bazen siyaseten söylememiz gerekenler oluyor’’ deyip ‘sıcak’ tokalaşma yapmasıdır.

Çok şey anlatan sihirli cümle ‘siyaseten’…

CHP bugüne kadar yaptığının aksine ‘makama saygı’ gereği cumhurbaşkanının Meclis Genel Kurul Salonuna girişinde ayağa kalktı ama konuşmadan sonra ayrılırken ayağa kalkmadı. CHP yönetiminin aldığı bu karara bir grup milletvekili içeri girmeyerek, 6 milletvekili de salonda olduğu halde ayağa kalkmayarak, partinin aldığı kararın aksine bir anlamda protesto etti. CHP’nin bu tavrı özellikle muhalif çevrelerce ‘normalleşme’ye itiraz olarak eleştiriliyor.

Özgür Özel’in bu tavır değişikliğinde ince bir nüans var. Makama saygı gereği cumhurbaşkanı olarak karşılıyor ayağa kalkıyorum ama cumhurbaşkanı gibi değil parti başkanı içeriğindeki konuşmasına katılmadığım için ayağa kalkmıyorum diyor. Geniş halk kesimleri de siyasetin aksine makamları kişilerden bağımsız saygı gösterilmesi gereken makamlar olarak görüyor. Bugüne kadar kutuplaşma siyasetinin CHP’den çok AKP’ye yaradığı ortada. Kutuplaşma siyaseti AKP’yi beslediğine göre AKP bundan rahatsız olmaz, kutuplaşmayı besler.

Özgür Özel’in ‘’makama saygı’’ politikası muhalifleri tatmin etmiyor olabilir ama AK Parti tabanında karşılığı olma ihtimali yüksektir. Erdoğan’ı kişisel olarak hedef alan Erdoğan karşıtı siyaset bugüne kadar Erdoğan’a oy vermiş ama bugün artık vermek istemeyen, kopmak isteyen, yeni arayış içinde olan seçmenin kopuşunu durdurabilir. Kişisel karşıtlık politikası geçmişte Erdoğan’a oy vermiş seçmeni de sorumluluk duygusu içine sokarak, savunma-sahip çıkma refleksini geliştirebilir.

Yerel seçimlerde AKP’den kopan bir kısım seçmen muhalefet partilerine oy verirken, AKP’ye kızdığı halde muhalefete oy vermek istemeyen seçmen sandığa gitmedi. AKP’ye oy vermiş seçmene CHP’nin iktidar olmasının dünyanın sonu olmadığı, Erdoğan’ı kişisel olarak hedef almak yerine, onun ülkeyi yönetme biçimi, onun toplumu kaosa sürükleyen politikalarını eleştiren bir siyaset tarzı gayet anlaşılabilirdir.

Bu Erdoğan’ın bugüne kadarki politikalarını olumlamak, meşrulaştırmak olarak anlaşılmamalı; hem müzakere, hem de sonuna kadar mücadele olarak görülmeli.

Gelelim Erdoğan’ın Meclis konuşmasına…

Erdoğan’ın konuşmasının ana ekseni yeni Anayasa talebidir. Bunu da ‘’Darbe ürünü 1982 Anayasası yerine uzlaştırıcı, birleştirici, özgürlükçü Anayasa’’ diyerek, kendisinin 2010 ve 2017 referandumlarıyla yaptığı anayasa ve anayasa değişiklikleriyle birlikte mevcut anayasaya uymadığını, göz ardı ettiğini yok saymıştır.

Özgür Özel, Cumhurbaşkanının Anayasa çağrısını soran gazetecilere ‘’Cumhurbaşkanına benimde bir çağrım vardı, ben çağrıma cevap alamadığım için onun çağrısına cevap veremeyeceğim. Can Atalay, Gezi tutukluları içerdeyken, AHİM kararları, Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmıyorken. Birinci kademe mahkemesine Anayasa Mahkemesi ezdiriliyor ve birinci kademe mahkemesinden yana taraf tutuluyorken, ne anayasası arkadaşlar. Anayasaya uymayan biriyle, yeni anayasayı nasıl konuşacağız’’ sözleri, ayağa kalkma tartışmalarının hemen akabinde olması önemlidir.

Erdoğan ekonomiyle ilgili brüt rezerv, cari açık, ihracat, turizm geliri ve milli gelir gibi makro verilere değinirken; ithalata değinmemiş. Vatandaşın çilesinden, enflasyon, hayat pahalılığı, artan yoksulluğu yok saymış bunları dile getirenleri ekonomik tetikçilikle suçlamıştır.

Ve en önemlisi bütün olumsuzlukları örtecek ‘ulvi’ bir konu bulmuş! İsrail’in Gazze ve Lübnan’daki saldırılarına yönelik ‘’İsrail er ya da geç durdurulacak’’ dedikten sonra ‘’İsrail’in sıradaki hedefleri arasında Türkiye’’ diyerek bugüne kadar kutuplaştırdığı iç cepheyi bütünleştirme mesajı vermiştir.

Ülkeyi normalinden çıkaran, kutuplaştıran, ülkeyi adeta açık hava hapishanesine çeviren Erdoğan iktidarıdır.

Siyaset, kişiler ve karşıtlık-zıtlıklar üzerinden değil, umut veren, ufuk açıcı, gelecek vaat eden politikalarla sadece muhalefet seçmenini değil bi şekilde oy vermiş AKP seçmenini de yanına çekebilmelidir…

Devamını Oku

Hulusi Akar’dan ‘Ahlak’ çıkışı!

Hulusi Akar’dan ‘Ahlak’ çıkışı!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Türkiye’yi ayağa kaldıran, kamuoyunun günlerdir konuştuğu 8 yaşındaki Narin’in öldürülmesi ve hala katilinin bulunamamış olması…

Eski Genel Kurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanı, şimdi de Milli Savunma Komisyon Başkanı Hulusi Akar memleketi Kayseri’de ‘’Eğitimin amacı bilgi değil. Bilgi üniversitede oluyor, bilgi meslekte oluyor. Eğitimin amacı bir Allah korkusu, iki kuldan utanmak’’ diyerek ülkede yaşanan cinnet halini ve çocukların, kadınların katledilişini; Allah korkusu olmaması ve kuldan utanılmamasına bağlıyor.

Her şeyin başı Allah korkusu ve kuldan utanmaymış! Şimdi Akar’a ve Akar gibi düşünenlerin hafızalarını tazelemek için birkaç olay hatırlatması yapıp soralım; bunlarda Allah korkusu yok muydu, bunları yapanlar kuldan utanmıyor muydu?

-Uşşaki Tarikatı Şeyhi Eyyüp Fatih Şağban, 12 yaşında çocuğa istismarda bulunmuş…

-Faruki Tarikatı Süleyman Işık hakkında, Çocuğa cinsel istismardan 62 yıl 3 ay hapis cezası verilmiş. Yargıtay ‘’eylemlerin mağdurların rızası ile gerçekleştiği’’ gerekçesiyle beraat kararı vermiş.

-İmraniye Fıkıh-derneğine ait Kuran Kursunda 6 çocuğa cinsel istismar davası. 3 sanık hakkında 74 yıl, 25 yıl, 37 yıl hapis cezası verilmiş.

-Karaman’da Ensar Vakfı ve KAİMDER’e ait evlerde sekiz ila 10 yaşlarındaki 45 erkek öğrenciye cinsel istismar..

-İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G’nin 6 yaşında imam nikahı ile evlendirilmesi…

-Gerze’de İslamcı Gençlik İlim ve Hikmet Derneği’nde (GİHDER) Kuran kursuna gelen 4 erkek çocuğuna tecavüz ve cinsel taciz…

Mehmet Akkaya’nın hazırladığı, Aydınlık gazetesinde yayınlanan listeye göre…

-Afyonkarahisar… köyü imamı… Arabasına aldığı kıza tecavüz… Tecavüzde kanama durmayınca kızı diş hastanesi yanına bırakıp köye döndüğünü, cemaate namaz kıldırdığını sorguda anlatıyor.

-Adana… Gönüllü cami imamı… Camiyi temizleyen 8, 10 ve 12 yaşındaki kızları taciz… tutuklandı.

-Afyonkarahisar… İmamı… Bir kıza tecavüz…

-Akçaabat İmam Hatip öğretmeni… Kız öğrenciye defalarca tecavüz… ‘’Muta nikahı yapayım’’ dedi. Sonra yurtdışına kaçtı.

-Ankara… İmam Hatip öğretmeni… Kız öğrenciye taciz… tutuklandı.

-Ankara… Kuran kursu çalışanı… 7 yaşındaki kızı sandalyeye bağlayarak taciz… dava açıldı.

-Artvin Yusufeli… Merkez Talebe Yurdu Kuran Kursu… Erkek öğrenciye tecavüz… Tutuklandı.

-Bartın… Köy imamı… Kuran kursunda çocuklara taciz… tutuklandı.

-Bartın… Kuran kursu imamı… üç erkek çocuğa taciz… tutuklandı.

-Bitlis… İmam Hatip öğretmeni… Öğrenciye taciz… suçüstü yakalandı.

-Bursa… U.D adlı şeyh… Cennet vaadiyle çiftlerle, erkek ve kadınla ilişki…

-Ceyhan… İmam, Hacı, 4 kızı var, din dersi öğretmeni… ‘’sınıfta bırakırım’’ tehdidi ile 12 yaşındaki kıza tecavüz… Devriye gezen polislerce suçüstü…

-Çorum… İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği Başkanı, İmam… 2 kıza tecavüz… tutuklandı.

-Diyarbakır… İmam… Kuran kursunun 2 kız öğrencisine taciz… 23 yıl 5 ay ceza.

-Düzce… İmam…kız çocuğa taciz… dava açıldı.

-Eğridir… İmam Hatip öğretmeni… Öğrenciye tecavüz ve kameraya çekmek… Eşi tecavüzü ortaya çıkarınca, öldürülme korkusundan 1 yaşındaki çocuğu ile yurtdışına, ailesine sığındı.

-İstanbul Küçüksu… Kuran kursu hocası… 4 yaşındaki öğrenciye tecavüz…

-İzmir… İmam… Kuran kursunun 3 küçük kız öğrencisine taciz… dava açıldı.

-Kahramanmaraş… Süleymancı Hamidiye Yurdu… 10 yaşındaki 4 erkek çocuğa tecavüz…

-Karaman… Ensar Vakfı yurdu. 45 erkek çocuğa tecavüz…

-Kayseri… Nakşibendi Yahyalı Safa Vakfı’nın Merve Koleji öğretmeni… kız öğrenciye taciz… tutuklandı.

-Kocaeli… ölü yıkama görevlisi… Erkek çocuğa tecavüz… tutuklandı.

-Konya-Ereğli… İmam Hatip müdürü… Kız öğrenciyle ilişki… dava açıldı.

-Konya… İhsan Dede İmam Hatip… Sekiz kız öğrenciye taciz.

-Kütahya… Cami Kuran kursu… 9 yaşındaki kıza taciz.

-Manisa… İmam… İmam Hatip’in dört erkek öğrencisi ile ilişki… başka öğrencilere taciz… tutuklandı.

-Zonguldak… İmam… Kuran kursu öğrencisi kızı, ‘’muska yapmakla tehdit ederek taciz’’…

Ve bunlara benzer değil onlarca yüzlerce vaka toplumun gözü önünde her gün yaşanmaya devam etmektedir. Şimdi Hulusi Akar’a sormak lazım hadi bilgi önemli olmadığı için bunlar bilgisiz diyelim, peki bunlarda Allah korkusu yok muydu, bunlar kuldan utanmıyor muydu da, bu ahlaksızlıkları, densizlikleri yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar!

Cinayet işbirlikçisi modern hukuk ahlakı değil de Şeri hukuk ahlakıyla yetiştirildiği için Narin’in katline ortak olduktan sonra gidip Namaz kılan Nevzat Bahtiyar’da Allah korkusu yok muydu?

Ne dersiniz Sayın Hulusi Akar.

Devamını Oku

Mühendislik

Mühendislik
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Günlerdir iktidara yakın gazetecilerin ‘kesin bilgi’ İmamoğlu’nun cezası İstinaf Mahkemesince onaylandı haberleri üzerinden ‘siyasi yasak’ köpürtülmeye devam ediliyor. Siyasi baskılardan uzak olması gereken yüce Türk Mahkemeleri’nin siyasi baskılardan ne kadar bağımsız olduğunu kamuoyunun takdirine bırakalım! Diğer taraftan bu haberler bir ‘sızdırma’ mıdır yoksa iktidar cenahı böyle bir kararın altyapısını oluşturup, olası siyaset yasağına kamuoyunu mu hazırlamaktadır…

Ve maalesef kamuoyu İmamoğlu’na getirilecek ‘siyasi Yasak’a hazır hale getirildi!

Artık kendisi siyasi yasaklı olmuş birisinin siyasi yasaklardan medet umar hale gelir mi sorularının bir önemi, anlamı kalmadı çünkü bu uyduruk ‘ahmak’ davası tamda ‘siyasi yasak’lardan, siyasi mühendisliklerden medet umar hale gelmenin en yalın halidir.

2019’dan itibaren görülmüştür ki, Ekrem İmamoğlu iktidarın en korkulu rüyası, en güçlü rakibidir. Öyleyse bir şekilde ‘önü kesilmeli’dir.

ORC Araştırma, 16-20 Eylül tarihlerinde 17-29 yaş aralığındaki bin 950 katılımcı ile bir anket yaptı. Katılımcılara, ‘’En sevdiğiniz siyasetçi kimdir?’’ sorusu soruldu.

Verilere göre ilk iki sırada AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yer aldı. Ankete verilen yanıtlara göre…

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yüzde 21,9. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu: Yüzde 17,4. Ankara BB Başkanı Mansur Yavaş: 16,5. CHP Genel Başkanı Özgür Özel: 10,06. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Yüzde 9,1. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Yüzde 7,2.

Gençler arasında yapılan anket ve diğer kamuoyu araştırma sonuçları da göstermektedir ki İmamoğlu, Erdoğan iktidarına son verecek en yakın tehdittir. Seçimlerin iptali, engellemeler halktaki teveccühün yükselişini önleyememişse ‘siyasi Yasak’la siyaseten tasfiye etmektir.

İktidarın bu ‘siyaset dışı’ hamleleri ve ‘siyasi yasak’ üzerinden CHP içinde özellikle Mansur Yavaş çevrelerinde İmamoğlu Yavaş rekabeti yaratıp bunun üzerinden CHP de bir adaylık rekabeti kavgası körüklenebilir mi arayışlarının tüm hızıyla devam ettiği çok net görülmektedir. Hatta CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ‘ben aday değilim’ demesine rağmen Özgür Özel’i de adaylık tartışmaları içine çekme gayretlerinin devam ettiği çok açıktır.

Erdoğan sınırsız iktidar olanakları, kamuoyu oluşturma gücü ve siyasallaştırdığı yargı eliyle muhalefeti dizayn ederek tekrar aday olma şartlarını oluştururken aynı zamanda rakibini de belirlemek istemektedir.

İMAMOĞLU CUMHURBAŞKANI ADAY İLAN EDİLMELİDİR…

O halde CHP, Erdoğan’ın bu oyununa boşa çıkarabilir mi, nasıl?

İktidarın yargı üzerinden kurmak istediği bu siyaset mühendisliğini boşa çıkarmak için CHP yapacağı hamle, alacağı kararla CHP içinde yaratılmak istenen adaylık rekabetinin olmadığı ve CHP’nin topyekûn iktidarın tuzaklarına karşı Ekrem İmamoğlu’nun yanında olduğunu gösterecek hamleler yapmasıdır. Her ne kadar iktidar çıkmamış bir karar üzerinden mahkemeleri etki altında bırakmak istiyor olsa da, CHP henüz kesinleşmemiş karar üzerinden ‘siyasi yasak’ kesinmiş gibi tavır almamıştı…

Ama gelinen noktada kaçınılmaz hale gelen CHP üst yönetiminin bugün İstanbul’da, İmamoğlu’na verilmesi muhtemel ‘ceza’ ve ‘siyasi yasak’ karşısında İmamoğlu gündemli yapılacak toplantı olağanüstü önemli hale gelmiştir; bütün dikkatler bu toplantıdadır.

CHP bugünden Cumhurbaşkanı adayının Ekrem İmamoğlu olduğunu ilan ederek hem parti içindeki adaylık tartışmalarını hem de iktidarın hazırlamakta olduğu tuzağı bozmuş olur. Bundan sonra verilecek karar CHP’nin Cumhurbaşkanı adayının önüne kesmek için yapılmış olacaktır. Bu karar demokratik olmaz demek veya aday olmayı düşünenlerin önünü kesmek değil, iktidarın kurduğu siyasi mühendislik karşısında iktidar olma yolunda sonuç alıcı önemli bir siyasi hamledir.

Böyle bir hamle sonrası Türkiye yakıcı sorunlar yerine iktidar tarafından yaratılan suni-sanal gündemleri değil Türkiye’nin yakıcı sorunlarını tartışmaya başlar, fiilen erken seçim süreci de başlamış olur.

Devamını Oku

Anadolu, Arapgir gezisinden notlar (2)

Anadolu, Arapgir gezisinden notlar (2)
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Geçen hafta yaptığımız Sivas-Divriği, Malatya/Arapgir, Elazığ/Harput/Keban, Tunceli/Pertek/Ovacık/Pülümür gezisinin bir bölümünü sizlerle paylaşmış, araya kurultayın girmesiyle ara vermek zorunda kalmıştık. Ve yazıya gelen mesajlarda eksik bıraktığımız konular olduğunu gördük, gelen önerileri de dikkate alarak eksikleri tamamlamaya çalışacağız.

Öncelikle 5 gün kaldığımız ve geçen yazımızda eksik bıraktığımız Arapgir’le ilgili eksiklikleri tamamlayalım. Arapgir, kız kardeşimin eşi savaş Karaçam’ım memleketi olduğunu söylemiştim.

Savaş’ın memleketi olunca, kuzenlerinin misafirperverliklerini özellikle vurgulamazsak olmaz. Kuzen Coşkun Gömüç çok renkli bir kişilik. Coşkun Gömüç belediyeden emekli, belediye başkan adayı, ilk radyo kurucusu, düğünlerde sahne alan yerel sanatçı, Yeni Arapgirspor Başkanı ve de mahallenin muhtarı; aşırı sosyal! Sağ olsun hem bölgenin tanıtımını yaptı hem de kıymetli eşleri Berrin Gömüç’ün hazırladığı yöresel; düğün yemeği kızartma, gelinkız helvası; un helvası, taze peynirden yapılan; tatlı pide, gaygana ve yağlı pideler… Arapgir yöresel tatlarını bol bol tattık; ellerine sağlık.

Arapgir’de her gelenin götürüldüğü Kozluk Çayı olmazsa olmaz yerlerden! Kozluk Çayı’nda içki içmek yasaktır yazan ‘garipler meyhanesi’ enteresan hem ‘meyhane’ hem de ‘içki içmek’ yasak! Klarnet ve cümbüşü aynı anda çalan yerel sanatçı Tarzan Ümit ilçenin renkli tanıtım yüzü…

Arapgir’de tarihi ve kültürel varlıklar oldukça fazla; Kaldığımız Millet Han, Meydan Köprüsü, Taş Köprü, Cafer Paşa Cami, Gümrükçü Osman Paşa Cami… Bu eserlerin birçoğu restore edilmiş edilmesine ama özellikle Meydan Köprüsü ve Taş Köprü’nün orijinalliği korunamamış!

Osmanpaşa Mahallesinin kuzeyinde, yamaçta yer alan, girişte sağlı sollu kitap görsellerinden de anlaşılacağı üzere önceleri kütüphane olarak kullanıldığı anlaşılan, isminin de Ispanakçı Mustafa Paşa olduğu kaydedilmektedir. Sonradan mescit olarak kullanılmış, bugünkü görünümü de kütüphaneden çok mescit tarzındadır. Kütüphaneye ne gerek var; mescit olmazsa olmaz diye düşünülmüş olmalı!

Anadolu da hızla yok olan el sanatları yani zanaatkârlıktan geriye ‘’Tahta Çivili Ayakkabı’’ kalmış. Arapgir’de yemenicilikle beraber devam etmiş olan ve günümüzde de varlığını sürdüren bir zanaat kolu olan ARAPGİR KUNDURACILIĞI; Sayanın tabana montesiyle gürgen veya fırınlanmış kayın ağacından yapılan ahşap çivilerin kullanıldığı ayakkabı yapımcılığıdır.

Halen Kadir Hakan ve oğlu Erol Hakan tarafından sipariş üzerine imalat devam etmektedir. Her meslek kolunda olduğu gibi yeni neslin bu mesleklere ilgisizliği çırak sorununu yaratıyor bu da Coşkun Gömüç’ün kayınbiraderi olan Erol Hakan’dan sonra bu mesleğin yok olacak olması anlamına gelmektedir. Bir başka önemli ayrıntı ise tahta çivilerin ta Almanya’dan geliyor olmasıdır. Hakiki deri olan ayakkabılardan birer çift aldık. Sipariş üzerine üretilen tahta çivili ayakkabılara ilgi duyanlar sipariş verebilir…

Arapgir depremden az etkilenen bir bölge. Başarılı, girişken belediye başkanı Haluk Cömertoğlu’nun girişimleriyle Haluk Levent’in başkanlığını yaptığı AHBAP Derneğiyle temas kurularak planlanan 2000 konutun yapımı önce 850’ye düşürülmüş daha sonra 400 konutun yapımı için malzemeler getirilmiş, sonra ona da müsaade edilmemiş ve 56 konut yapılabilmiş. Bu arada çevredeki vatandaşların iddiasına göre konutların yapımı için gelen inşaat malzemelerinin başka yerlere götürüldüğü iddia edilmektedir. Şimdi yapımı tamamlanan 56 konut kura ile dezavantajlı gruplara verilmek isteniyor ve fakat Çevre Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanı Murat Kurum hayır bu konutları bize devredeceksiniz diyor. Planlanıp yapımından vazgeçilen diğer konutlar yerine şimdi okul yapılacağı söylenmektedir.

Keyifli Arapgir gezisinde Kozluk Çayı’nın serinliği, Serge’nin müthiş manzarası, kara menevşe, köhnü ve aşık beyazı üzümlerinin, dut, pekmez, pestil çeşitleri ve zengin mutfağının tatlarıyla… Bizans İmparatorluğu ile yakın ilişki içinde bulunan, 1070 yılında Anadolu Selçuklu Devleti idaresine geçen, 1515 Çaldıran Savaşı’nda sonra Osmanlı Devleti’nin egemenliği altına giren, farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Arapgir’den ayrıldık…

Gezinin Keban’dan feribotla geçtiğimiz Pertek/Tunceli kısmına yer kalmadı. Yazıyı daha fazla uzatmayıp, Tunceli/Ovacık/Pülümür gözlemlerimizi bir sonraki yazıya bırakalım…

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.