Bursa’nın en köklü hemşehri kuruluşlarından biri olan DAĞDER (Dağ Yöresi Dernekler), yaklaşan genel kurul öncesi hareketli günler yaşıyor. Genel Başkanlık için adaylığını açıklayan Derya Başak, bölgenin sosyo-kültürel kalkınmasını esas alan güçlü bir vizyonla yola çıktı.
Başak, “Tanıyalım, Tanış Olalım” isimli projesiyle yöre insanını birbirine yaklaştırmayı, örgütsel bağı kuvvetlendirmeyi ve toplumsal dayanışmayı artırmayı hedefliyor. Bu proje ile, dağ yöresi insanının hem Bursa’da hem de ülke genelinde tanıtılması, özgüven kazanması ve böylece daha güçlü bir toplumsal yapı oluşturulması amaçlanıyor.
Dört Dağ İlçesine Ortak Hedef: Birlik, Üretim ve Kalkınma
Osmangazi, Orhaneli, Keles, Büyükorhan ve Harmancık ilçelerini kapsayan dağ yöresini “ortak akıl, üretim ve kültürel kalkınma” ekseninde bir araya getirmek isteyen Derya Başak, bölgeye özel projeler geliştiriyor. Başak, beş ilçede ortak tarım kooperatifleri kurulması, kadın üreticilerin desteklenmesi ve genç girişimcilere yönelik kırsal kalkınma fonlarının harekete geçirilmesini öncelikli hedefleri arasında sıralıyor.
Yönetimde Katılımcılık ve Şeffaflık Sözü
Yönetimini tamamen katılımcı ve şeffaf bir anlayışla şekillendirmeyi vadeden Başak, dernek çatısı altında oluşturulacak Gençlik ve Kadın Meclisleri ile her kesimin söz sahibi olacağı bir yapı inşa etmeye hazırlanıyor. Özellikle gençlerin karar alma süreçlerine dâhil edilmesi, kadınların ise sadece desteklenen değil, yön veren aktörler olması hedefleniyor.
Kadınlar ve Gençler Öncelikli
Kadınların yerel üretimde, kültürel etkinliklerde ve girişimcilikte daha fazla yer alması için özel programlar hazırlayan Derya Başak, gençler için ise burs, staj, eğitim destekleri ve kariyer yönlendirme projelerini uygulamaya koymak istiyor. Ayrıca, genç kuşağın yöresine aidiyetini artırmak adına kültürel geziler, kamp programları ve sanatsal etkinlikler planlanıyor.
“Hedefimiz sadece seçim kazanmak değil, dağ yöresini geleceğe hazırlamak”
Derya Başak, DAĞDER Genel Başkan Adayı olarak yaptığı açıklamada, “Biz sadece bir seçim kazanmak için değil, memleketimize yeni bir vizyon kazandırmak için yola çıktık. Yöremizin potansiyeli büyük, biz bu potansiyeli halkımızla birlikte harekete geçireceğiz. Kenetleneceğiz, güçleneceğiz ve birlikte yükseleceğiz” ifadelerini kullandı.
Bakırköy, İstanbul — İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve rüşvet iddialarıyla gündeme gelen soruşturmalar kapsamında gündeme taşınan bazı iddialar üzerine Capacity Alışveriş Merkezi yönetimi, kamuoyuna yönelik bir açıklama yayımladı. Açıklamada, AVM binasının yasal olarak tüm belgelerinin tam olduğu ve yapı güvenliği açısından teknik raporlarla desteklenen resmi belgelere sahip olduğu vurgulandı.
“İSKAN VE YAPI KAYIT BELGEMİZ MEVCUT”
Capacity AVM, Bakırköy Belediyesi tarafından 2007 yılında verilen iskan belgesiyle hizmete açılmış ve 2018 yılında alınan Yapı Kayıt Belgesi ile yasal statüsünü güncellemiştir. AVM yönetimi, mevzuata uygunluklarının resmi belgelerle kanıtlandığını duyurarak, herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını ifade etti.
“SİYASİ SPEKÜLASYONLAR KAMUOYUNU YANILTMAKTADIR”
Açıklamada, bazı kişi ve çevrelerin yapıya dair asılsız iddialarla bilgi kirliliği oluşturmaya çalıştığı ifade edilerek, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğretim üyeleri tarafından 2025 yılı Ocak ayında hazırlanan ve resmi mercilere sunulan “Performans Analiz Raporu”na dikkat çekildi. Raporda, AVM’nin 100’den fazla noktada yapılan zemin etüdü, beton kalitesi, sismik analizler ve karot örnekleriyle birlikte değerlendirildiği ve “depreme ve imar mevzuatına tamamen uygun” bulunduğu kaydedildi.
“17 OCAK 2025 TARİHLİ TEKNİK RAPOR GİZLENDİ” İDDİASI
Yönetim, Bakırköy Belediyesi’ne sunulan bu teknik raporun kamuoyundan gizlendiğini ve önceki yıllarda yapılan projelerin yanlış sunulduğunu savundu. 2004 yılında planlanıp değişikliğe uğrayan projelerin uygulanmamış gibi gösterilmesinin halkın yanlış bilgilendirilmesine neden olduğu belirtildi.
“6.2 ŞİDDETİNDEKİ DEPREMDE BİNAMIZ HASAR GÖRMEDİ”
Geçtiğimiz süreçte yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından Capacity AVM binasında hiçbir hasarın oluşmadığına dikkat çekilen açıklamada, “Herhangi bir eşya dahi yerinden oynamamıştır” denildi.
AMAÇ ZİYARETÇİLERİN GÜVENLİĞİNİ KORUMAK
Açıklama, şu ifadelerle sona erdi:
“Sayın halkımızın gönül rahatlığı içinde Capacity AVM’yi ziyaret etmesini ve esnafımızın ticari faaliyetini huzurla sürdürmesini istiyoruz. Şüpheliler tarafından yaratılan spekülasyonları önlemek amacıyla belgelerimizi kamuoyuyla paylaşmayı uygun gördük.”
Bursa – Toplumda kronikleşen bağımlılık sorunlarına karşı örnek bir mücadele yürüten Bağımsız Yaşam Derneği (BAY-DER), alkol, madde ve kumar bağımlılığı ile mücadele eden bireylere umut oluyor. Dernek, tamamen gönüllülük esasına dayalı çalışmalarıyla, bu bireyleri ücretsiz ve ilaçsız tedavi programıyla 3 ay boyunca misafir ederek topluma yeniden kazandırmayı hedefliyor.
“Bir insanı kurtarmak tüm insanlığı kurtarmaktır” inancıyla hareket ettiklerini belirten BAY-DER Bursa İl Başkanı Ahmet Aslan, özellikle çevresinde bağımlılıkla mücadele eden bireyler bulunan vatandaşlara çağrıda bulunarak, ihtiyaç duyanları derneğe yönlendirmelerini istedi.
Ücretsiz, İlaçsız ve Manevi Destekli Rehabilitasyon
BAY-DER, klasik tedavi yöntemlerinin yanı sıra, manevi danışmanlık, kişisel gelişim eğitimi, bireysel ve grup terapileri, 12 basamak programı, spor ve sanat etkinlikleri ile bütüncül bir iyileşme süreci sunuyor. Dernek, hiçbir şekilde ilaç kullanmadan, bireylerin kendi iç motivasyonları ve destek programlarıyla bağımlılıklarını geride bırakmasını sağlıyor.
Ailelere de Eğitim ve Danışmanlık
Bireylerin sadece kendileriyle değil, aileleriyle de yeniden bağ kurabilmeleri adına BAY-DER, aile eğitimleri ve destek çalışmaları düzenliyor. Ailelerin bu süreçte doğru bilgiyle hareket etmesi, iyileşmeyi hızlandırıyor ve kalıcı hale getiriyor.
Toplumsal Barışa Katkı
Başkan Ahmet Aslan, “Toplumu ayakta tutan yapı taşlarından biri de dayanışmadır. Biz dernek olarak sadece bireyi değil, onunla birlikte toplumu da iyileştirmeye çalışıyoruz. Amacımız; yardımlaşma, sosyal sorumluluk ve dayanışmayı artırarak toplumsal huzura katkı sağlamaktır.” dedi.
Herkese Açık ve Tamamen Ücretsiz
Hiçbir siyasi, dini ya da ticari aidiyet taşımayan BAY-DER, kapılarını tamamen ücretsiz olarak herkese açık tutuyor. Dernek, tüm masraflarını gönüllü bağışlarla karşılıyor. Tedavi sürecinde bireylerden hiçbir ücret talep edilmiyor.
Ulaşmak İçin
Destek almak isteyenler veya çevresindeki bağımlı bireyler için bilgi almak isteyenler, BAY-DER’in Bursa ofisiyle iletişime geçebilir ya da [www.bayder.com.tr](http://www.bayder.com.tr) adresinden detaylı bilgi edinebilir.
Bağımlılıkla mücadele bireyden topluma yayılan bir iyileşme zinciridir. BAY-DER, bu zincirin güçlü bir halkası olmayı sürdürüyor. Siz de bu zincire destek verin; bir hayat kurtarın, bir toplumu iyileştirin.
Hayvan Haklarını Koruma Kanunu’nda 2 Ağustos 2024’te yürürlüğe giren değişiklikler, bugün Anayasa Mahkemesi’nin gündeminde. Türkiye genelinde hayvan hakları savunucuları tarafından “katliam yasası” olarak nitelendirilen düzenlemeye karşı açılan dava, AYM tarafından bugün karara bağlanacak.
Yasa değişikliğine karşı ülke genelinde süren protesto ve kampanyalar kapsamında, Change.org üzerinden başlatılan imza kampanyalarında toplamda 500 binin üzerinde imza toplandığı açıklandı. Hayvan hakları aktivistleri, AYM binası önünde bir araya gelerek adalet çağrısını yineledi.
Yaşatacağız Platformu: “Bu Daha Başlangıç”
Karara saatler kala basın açıklaması yapan Yaşatacağız Platformu, 10 aydır sokaklarda verdikleri mücadeleye yakışır bir karar beklediklerini vurgulayarak, “Bu sadece bir durak, mücadelemiz sürecek. Ne karar çıkarsa çıksın, dostlarımızı asla yalnız bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.
Platform açıklamasında ayrıca şu ifadelere yer verildi:
“Çok kalabalığız. Ama burada olamayan, milyonlarca insan da AYM’den çıkacak kararı bekliyor. Yasa Meclis gündemindeyken toplumun %85’i karşı olduğunu beyan etmişti. Bu yasa halkın vicdanına aykırıdır.”
İmzalar AYM’ye Sunuldu
2024 yılının Mart ayında Didem Kurtoğlu tarafından başlatılan ilk kampanya, 455 bin imzaya ulaşırken, AYM’ye yönelik doğrudan başlatılan imza kampanyası ise 85 binden fazla destek gördü. 2 Şubat 2025 tarihinde toplanan imzalar, Yaşatacağız Platformu üyeleri tarafından Anayasa Mahkemesi’ne teslim edildi.
Sürecin Arka Planı
CHP, kamuoyundaki yoğun tepkilerin ardından söz konusu yasa değişikliğinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Değişiklikler, sokak hayvanlarının toplatılarak barınaklara kapatılmasını ve sahiplenilmeyenlerin belirli süre sonunda “uyutulmasını” öngörüyordu. Yasa, hayvan hakları örgütleri tarafından anayasanın yaşam hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle sert şekilde eleştiriliyor.
Kritik kararın bugün içinde açıklanması bekleniyor. Hayvanseverler ve hak savunucuları, sokak hayvanlarının yaşam hakkı için verilen mücadelede dönüm noktası olacağına inandıkları bu kararın sonucunu heyecanla bekliyor.
İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün Tam Karşısında Yaşananlar Tepki Çekti
Sakarya’nın Erenler ilçesinde yaşanan bir olay, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün tam karşısında, güvenlik birimlerinin hemen yakınında okul duvarı yanındaki elektrik direğinin içler acısı durumuna herhangibir müdehale bulunulmadığı iddiası, çevre halkı tarafından tepkiyle karşılandı.
Vatandaşlar, “Tam karşısında emniyet var ama hiçbir şey yapılmıyor” diyerek duruma isyan ederken, olayın kamu düzeni ve kamu güvenliği açısından ciddi bir zafiyet olduğunu ifade ettiler. Konu hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmazken, yaşanan durum sosyal medyada da geniş yankı buldu. Okul giriş ve çıkışlarında öğrencilerin yoğun olarak kullandığı kaldırımlar, hem çocukların güvenliği hem de trafik düzeni açısından büyük önem taşır.
Öğrenci Güvenliği Tehlikede: Okul Önündeki Kaldırım Yoğun Kullanımda, Düzenleme Şart
Okul girişi önünde, giriş ve çıkış saatlerinde öğrencilerin yoğun şekilde kullandığı kaldırım, hem yetersiz genişliği hem de fiziksel durumu nedeniyle tehlike arz ediyor. Veliler ve mahalle sakinleri, özellikle sabah ve öğleden sonra saatlerinde yüzlerce öğrencinin aynı anda bu alanı kullandığını belirterek, çocukların araç trafiğiyle iç içe geçtiğini ve zaman zaman kazaların eşiğinden dönüldüğünü ifade ediyor.
Öğrencilerin güvenliği için bu kaldırımların:
– Genişletilmesi
– Yaya geçitleri ve sinyalizasyonla desteklenmesi
– Araç parklarının engellenmesi
– Düzenli denetim ve temizlikle güvenli hale getirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Konuyla ilgili olarak okul yönetimi ve mahalle muhtarlığı tarafından yerel yönetime yapılan başvuruların hızla değerlendirilmesi bekleniyor.
Vatandaşlar, çocukların günlük hayatlarının bir parçası olan bu alanlarda ihmalin kabul edilemez olduğunu belirterek yetkilileri ivedilikle harekete geçmeye çağırıyor.
Tehlike Göz Göre Göre Geliyor: Eğilmiş Elektrik Direği Vatandaşları Tedirgin Ediyor
Fotoğrafta, bir okul veya kamu kurumu çevresinde yer alan bir cadde görülüyor. Elektrik direği tehlikeli bir şekilde eğilmiş durumda; bu hem yayalar hem de araçlar açısından ciddi bir güvenlik riski oluşturabilir. Direkten çıkan kablolar da gevşek ve dağınık biçimde sarkmış, bu da elektriksel güvenlik açısından müdahale gerektiren bir duruma işaret ediyor.
Erenler’de bir okulun önünde yer alan elektrik direğinin tehlikeli biçimde eğilmiş olması, çevre sakinlerini ve velileri endişeye sevk etti. Direğin eğilmesiyle birlikte kablolar da sarkmaya ve gevşemeye başladı. Bu durum, özellikle çocukların yoğun olduğu okul saatlerinde büyük risk taşıyor.
Yerel halk, durumu yetkililere bildirdiklerini ancak henüz bir müdahale yapılmadığını belirtiyor. Elektrik direğinin kaldırımın neredeyse ortasına doğru eğilmiş olması, hem yayaların geçişini zorlaştırıyor hem de olası bir devrilme veya elektrik kaçağı ihtimalini gündeme getiriyor.
Sakarya’nın Erenler ilçesinde, okul, emniyet müdürlüğü ve tarım müdürlüğünün bulunduğu bir sokakta, elektrik direklerinden sarkan kabloların yaya geçişini engellediği ve ciddi güvenlik riski oluşturduğu bildirildi. Kaldırımlarda açıkta bırakılan elektrik kabloları, özellikle çocuklar ve yaşlılar için tehlike arz ediyor.
News
