AZ BULUTLU
İMSAK'A KALAN SÜRE
13 Nisan 2025 Pazar
İYİ Parti Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk TÜRKOĞLU, Ülke genelinde yaşanan ve İznik başta olmak üzere Bursa’nın tüm ilçelerinde üreticiyi perperişan eden don felaketinin neden olduğu büyük zarar ve yıkımı soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı.
Edinilen bilgilere göre bazı ürünlerde zarar oranının %100’e, bazı ürünlerde %80-90’lar seviyesinde olduğunun tespit edildiğini belirten Türkoğlu, sadece İznik genelinde toplam zarar miktarının yaklaşık 1 milyar TL düzeyinde olduğunun tahmin edildiğini vurgulayarak, Tarım ve Orman Bakanlığının cevaplandırmasını talep ederek, TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesiyle 10 ayrı soru sordu.
Don afetinin, ürün kaybına ek olarak gübre, ilaç, budama ve bakım gibi ciddi girdi maliyetlerinin de altında ezildiğini vurgulayan Türkoğlu, devlet desteği olmaksızın bu yükün altından kalkmalarının imkânsız hale geldiğini vurgulayarak çiftiye yönelik acil destek çağrısında bulundu.
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk TÜRKOĞLU’nun konu ile ilgili olarak Meclis’e verdiği soru önergesi şöyle:
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Ülke genelinde yaşanan ve İznik başta olmak üzere Bursa’nın tüm ilçelerinde etkili olan aşırı soğuk hava dalgası ve don felaketinin tarımsal üretimimi ağır biçimde etkilemesiyle ilgili olarak; aşağıdaki sorularımın Tarım ve Orman Bakanı Sayın İbrahim YUMAKLI tarafından Anayasa’nın 98’inci ve İçtüzüğün 96’ncı maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 13-04-2025
Yüksel Selçuk TÜRKOĞLU
Bursa Milletvekili
İYİ Parti Bursa Milletvekili
“Çiftçimizin ekonomik olarak zaten güçlükle ayakta durduğu bir dönemde, ülke genelinde olduğu gibi Bursa’da da etkili olan aşırı soğuk hava dalgası ve don felaketi, başta İznik, Osmangazi(özellikle Ovaakça), Nilüfer, Yıldırım, Gürsu, Kestel, İnegöl, Keles, Harmancık, Orhaneli, Büyükorhan olmak üzere 17 ilçenin pek çok mahallesinde tarımsal üretimi ağır biçimde etkilemiştir.
Örneğin İznik’te özellikle 1. Derece etkilenen mahalleler arasında, İznik merkez, Karatekin, Kaynarca, Çiçekli, Dereköy, Hocaköy, Çamdibi, Dırazali, Sarıağıl, Yörükler ve Tacir Mahalleleri gelmiştir.
2. Derece etkilenen mahalleler arasında da Orhaniye, Ömerli, Elbeyli, İnikli, Çakırca, Boyalıca, Şerefiye, Çamoluk, Yenişerefiye, Çampınar, Mahmudiye ve Bayındır bulunmaktadır.
Bu bölgelerde yetişen erik, şeftali, nektarin, kivi, kiraz, üzüm, elma, armut, zeytin, gibi ürünlere ait meyve ağaçları henüz çiçek açmadan büyük oranda yanmıştır. Ayrıca dağ mahallelerinde yaban mersininde ve cevizde de büyük oranda zarar meydana gelmiştir.
İznik Ziraat Odası Başkanı Sayın Vedat Çakar’ın açıklamalarına göre,
İznik’te toplam 225.000 dönüm arazi bulunmaktadır. Bunun 140.000 dönümü zeytin ve meyve alanını, 20.000 dönümü merayı, 55.000 dönümünü de atıl araziden oluşmaktadır. Bu 140.000 dönüm ekim dikim arazisinin 120.000 dönümünde %50 ile %100 arası hasar meydana gelmiştir.
Bazı ürünlerde zarar oranı %100’e ulaşmış, genel zararın ise %90 seviyesinde olduğu tespit edilmiştir. Zarar gören alanlar drone ile havadan görüntülenmiş; toplam zarar miktarının yaklaşık 1 milyar TL düzeyinde olduğu tahmin edilmektedir.
Bu yıkıcı afetin ardından çiftçilerimiz, ürün kaybına ek olarak gübre, ilaç, budama ve bakım gibi ciddi girdi maliyetlerinin de altında ezilmekte; devlet desteği olmaksızın bu yükün altından kalkmaları imkânsız hale gelmektedir.
Bu kapsamda;
SORU 1- Ülkemiz geneli ile ilgili olarak ve özellikle de İznik ilçesi başta olmak üzere Bursa ve 17 ilçesinde yaşanan don felaketinin ardından, Bakanlığınız tarafından kesin hasar tespit çalışması yapılmış mıdır? Yapıldıysa, il il, ilçe ilçe, mahalle mahalle olmak üzere hangi ürünlerde ne kadarlık bir zarar tespit edilmiştir?
SORU 2- Ürün bazında özellikle erik, şeftali, nektarin, kiraz, elma, armut, üzüm, ceviz, kivi, zeytin, incir vs. başta olmak üzere ne kadar alan etkilenmiş, bu ürünlerin ekonomik karşılığı ne kadardır? Tespitlere göre her bir ürün için kayıp miktarı ayrı ayrı ne kadar olmuştur?
SORU 3- Hasar oranı %90’lara, bazı ürünlerde %100’e varan İznik gibi yerlerde, bölge çiftçisine yönelik herhangi bir destek paketi hazırlanmış mıdır? Hazırlandıysa ne zaman ilan edilecektir?
SORU 4- Don nedeniyle ürün alamayacak üreticilerin tarım kredileri, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’ne olan borçları ertelenecek midir? Ertelenecekse süre ve kapsam nedir?
SORU 5- Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) üzerinden bu felaketten etkilenen çiftçilerin zararlarını karşılama yönünde herhangi bir çalışma başlatılmış mıdır? Başlatılmadıysa gerekçesi nedir
SORU 6- 2025 yılı için bölgedeki çiftçilerin prim borçları, SGK yükümlülükleri ve elektrik-su gibi girdi kalemlerinde indirim ya da muafiyet sağlanması planlanmakta mıdır?
SORU 7- İznik ilçesi başta olmak üzere, Bursa ve 17 ilçesinde üreticilerin talep ettiği gibi bölgelerin “Afet Bölgesi” ilan edilmesi yönünde bir çalışma yürütülmekte midir?
SORU 8- Yine İznik örneğinde olduğu gibi don olaylarından sıklıkla etkilenen Bursa ve ilçelerindeki tarım bölgelerinde, erken uyarı sistemleri ve meteorolojik risk yönetimi için yeni bir yatırım veya destek planlaması var mıdır
SORU 9- Bakanlığınız tarafından, don ve kuraklık gibi afetlerde ortaya çıkan zararın minimize edilmesi için üreticilere yönelik eğitim, teknoloji desteği ve alternatif ürün yönlendirmeleri sağlanmakta mıdır
SORU 10- Bu kadar büyük çaplı bir tarımsal felaketin ardından Bakanlığınız ve bağlı kuruluşlarınızın; bu gibi afetlerdeki kayıplarının, mümkün olduğunca en alt limitte kalmasına yönelik aldığı veya alacağı pratik tedbir ya da çözümler nelerdir?”
Bursa UNESCO Derneği, Balgöç, Rumelisiad, Balkantürksiad ve Osmangazi Belediyesi ortaklaşa etkinliğinde Osmangazi kültür merkezinde gerçekleştiriken panelde Osmanlının hüküm sürdüğü 550 yıllık sürede imar ettiği, Huzur ve refah sağladığı Rumeli coğrafyasında 1821 mora isyanıyla başlayan ve 1989 a kadar süren göçler, kaybedilen savaşlar, yaşanan dramlar, Osmanlının 550 yıl süresince yaptığı 80.000 civarındaki imaretler, göçmenlerin yaşam kültürleri, örf adet ve gelenekleri yani Somut ve Somut olmayan kültürel mirasları masaya yatırıldı.Panele ilgi büyüktü Akademisyen panelistler Prof.Dr.Özlem Doğuş VARLI, Prof.Dr.Ersen Varlı, Doç.Dr.Neval Konuk HALAÇOĞLU, Doç.Dr.Ayşegül İnginar KEMALOĞLU, Dr.Berrin SARITUNÇ yer aldılar.Panelin Moderatörlüğünü UNESCO Derneği Başkanı ilker ÖZASLAN yaptı.Türk Dil Tarih kurumu eski başkanı Prof.Dr.Yusuf Halaçoğlu, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın,Chp il başkanı Nihat Yeşiltaş, Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, Eski Bursa B.şehir Bldy.Başk.Recep Altepe çeşitli Stk Başkan ve üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.Panelde Uludağ Ün.Devlet konservatuarı öğretim görevlileri Prof .Dr.Özlem Varlı ve Prof.Dr.Ersen Varlı hocalar Rumelinin çeşitli yörelerinden derledikleri eserler ile kısa bir konser verdiler.14.00 de başlayan panel 18.30 da sona erdi.
“Proje okullarında öğretmen ve yönetici atamaları uzun süredir siyasi sadakatin belirleyici olduğu bilinmektedir. Mülakat gibi denetime kapalı uygulamalar, yandaş sendikalara mensup olanlara sağlanan ayrıcalıklar ve hakkaniyetsizlik, öğretmen atamalarını ve eğitim yöneticiliği görevlendirmelerini proje okullarına yönelik açık bir siyasi kadrolaşma aracına dönüştürmüştür. 2025 yılı atamaları da bu tabloyu değiştirmemiştir. Yüzlerce nitelikli ve deneyimli öğretmen ve eğitim yöneticisi hak ettikleri halde “Bakanlık takdiri” sonucunda proje okullarına atanmamıştır. Bu durum, sadece kişisel mağduriyetler yaratmakla kalmamakta; aynı zamanda eğitimin niteliğini doğrudan etkilemektedir.” Sözler İYİ Parti Osmangazi İlçe Başkanı Şemsi Karaaslan’a ait.
Karaaslan; “Türkiyenin en iyi liseleri ve köklü okullarında yüzlerce öğretmenin yeri değiştiriliyor. Proje Okullarını çökertmek için, başarılı öğretmenler, istekleri dışında tamamen siyasi saiklerle okullarından sürülüyor. Liyakat, Eşitlik, Adalet hak, hukuk yok sayılarak, kıdemli öğretmen, yüksek lisansı ve doktorası olan öğretmen, başarı belgesi olan, Üstün Başarı belgesi olan öğretmenler hiç bir kriter ve makul gerekçe gösterilmeden, tamamen siyasi ve keyfi uygulamalar ile istekleri dışındaki okullara bir nevi sürgün edilmektedir. Yerine ise cemaat, tarikat ve kendi siyasi yapılarına uygun yandaş sendika üyesi öğretmenlere yer açma operasyonu uygulanmaktadır. MEB’in yaptığı, bu haksız hukuksuz ve keyfi uygulamaya derhal son vermesini, bu tür atamaları durdurulmasını talep ediyor, haksızlık ve hukuksuzluklara boyun eğmeyen değerli öğretmenlerimizin, haklı mücadelelerinin yanında olacağımızı kamuoyuna deklare ediyoruz” dedi.
Bursa Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Faruk Uysal, AŞAV Bursa Şube başkanı Mehmet Akar’ı ziyaret etti.
AŞAV Vakfının yeni kurulmasına rağmen yapılan birçok hizmetlerini ve şimdiden sonra yapacakları projelerini aktaran Mehmet Akar birlikte yapılacak çok iş, dokunulacak çok aile, paylaşılacak çok hizmet olduğunu vurguladı.
İl Müdürü Faruk Uysal “Şehit yakınları ve gazilerin her zaman baş tacı” olduğunu vurgulayarak, ‘Şehitlerimizin emanetleri milletimizin emanetidir. Onların her zaman yanındayız.’ ifadelerini kullandı.
Uysal; şehit aileleri ve gazilere yönelik yürüttükleri çalışmalar, psikososyal destek hizmetleri ve rehberlik faaliyetleri hakkında bilgi paylaştı.
Karşılıklı istişarelerde bulunulan ziyarette işbirliğini arttırmaya yönelik temennilerde bulunuldu.
Ayrıca STK lardan da AŞAV vakfına ziyaretler devam ediyor.
Bursa Zonguldaklılar Derneği Başkanı Yılmaz ELİEYİ’den AŞAV’a ziyaret.
Başkan ELİEYİ Şube Başkanı Mehmet AKAR’a ‘Yürüdüğünüz bu kutlu yolda üstümüze ne düşüyorsa her zaman yanınızdayız.’ ifadelerinde bulundu.
AŞAV misafir kabullerine Ak Parti il yöneticisi Av Ali Rıza Serhilal ile devam etti.
Ali Rıza Serhilal ‘AŞAV Şube Başkanı Mehmet AKAR Başkanımızın her zaman yanında olduklarını, yaptıkları hayırlı işleri takdir ile karşıladıklarını’ ifade etti.
Saadet Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı Nurgül Beytiye Ekinci, Gazze’de aylardır süren insanlık dramına ve bu sürece karşı takınılan ulusal ve uluslararası kayıtsızlığa sert tepki gösterdi. Ekinci, “Bir annenin susuzluktan ölen çocuğunu izlediği bir dünyada hiçbir açıklama, hiçbir suskunluk, hiçbir diplomatik denge mazur görülemez” ifadelerini kullandı.
KADINLAR VE ÇOCUKLAR HEDEFTE, DÜNYA GÖRMEZDEN GELİYOR
Ekinci, Gazze’de yaşananların açık bir soykırım olduğunun altını çizerek, şu açıklamalarda bulundu:
“Bugün Gazze’de yaşananlar bir savaş değil, hedefi doğrudan kadınlar ve çocuklar olan bir yok etme kampanyasıdır. 55 binin üzerinde insan yaşamını yitirmiş, 200 binden fazla kişi kayıptır. Katledilenlerin çoğu savunmasız kadınlar ve çocuklardır. Bu sessizlik artık sadece utanç değil, doğrudan suça ortaklıktır.”
DUALARLA YETİNEN BİR POLİTİKA, ADALETİ GETİREMEZ
Türkiye’nin Filistin konusunda izlediği politikaya dair çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Ekinci, çifte standardı şu sözlerle eleştirdi:
“Ukrayna’ya mühimmat gönderen, Karabağ’a SİHA yollayan bir ülke, konu Gazze olunca sadece dua ile yetinemez. Filistin meselesi, iktidarın iç kamuoyuna yönelik söylemlerle geçiştireceği bir konu değildir. Fiilî destek yoksa, kınamanın da bir anlamı yoktur.”
PROTESTO EDEN GENÇLER DEĞİL, BU ÇİFTE STANDART YARGILANMALIDIR
Ekinci, Gazze’ye destek veren gençlerin kriminalize edilmesine de tepki gösterdi:
“Bugün Filistin için sokaklara çıkan gençleri terörist ilan eden anlayış, yurt dışında aynı sloganları atanlara methiyeler düzüyor. İsrail’e teknoloji desteği sağlayan şirketleri protesto eden gençlere sahip çıkılırken, Türkiye’de yakıt gönderen şirketleri protesto eden gençler gözaltına alınıyor. Bu zulmü kim yaparsa yapsın, karşısında durmak gerekir; protestoyu kimin yaptığına göre tutum almak ikiyüzlülüktür.”
“KADINLARIN ÇIĞLIĞI, DÜNYANIN SAĞIR SİSTEMİNE KARŞI BİR UYARIDIR”
Saadet Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı açıklamasını şu çarpıcı sözlerle tamamladı:
“Gazze’deki her annenin çığlığı, dünyadaki bütün iktidarlara bir uyarıdır. Kadınlar susmaz, susmayacak. Bizler bu sessizliğe teslim olmayacağız. Gazze yanarken susan, konuşanı susturan, bu vahşeti görmezden gelen herkes bu suça ortaktır.
Ve biz bu utancı tarih boyunca ifşa etmeye devam edeceğiz.”