evden eve nakliyat
DOLAR 38,6453 0.04%
EURO 43,9204 -0.11%
ALTIN 4.210,75-1,27
BITCOIN 37206371,70%
Bursa
23°

AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Erdal ORHAN

Erdal ORHAN

07 Mayıs 2025 Çarşamba

OGÜ Mavera Teknoloji Takımı, Türkiye’yi Temsilen Shell Eco Marathon için Polonya Yolcusu

OGÜ Mavera Teknoloji Takımı, Türkiye’yi Temsilen Shell Eco Marathon için Polonya Yolcusu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (OGÜ) Mavera Teknoloji Takımı, Türkiye’yi uluslararası alanda gururla temsil etmeye hazırlanıyor. Kuruluşundan bu yana geliştirdikleri projelerle dikkat çeken ve başarı grafiğini sürekli yukarı taşıyan takım, bu yıl dünyanın en prestijli enerji verimliliği yarışmalarından biri olan Shell Eco Marathon’da Prototip kategorisinde yer alacak. Yarışma, Polonya’da gerçekleştirilecek.

Takım, tasarımı ve üretimi tamamen kendilerine ait olan, alüminyum şasi ve karbonfiber kabuğa sahip, su damlası formundaki araçlarıyla yarışmaya katılacak. Aerodinamik yapısıyla dikkat çeken bu özel araç, enerji verimliliği temel alınarak tasarlandı.

Proje Koordinatörü Burak Sarıkaya, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Bu yıl da ülkemizi ve üniversitemizi en iyi şekilde temsil etmeyi amaçlıyoruz. Araçta kullanılan birçok ana komponent, öğrencilerimiz tarafından tasarlandı ve üretildi. Takımımız, bu yarıştan yüksek verimlilik ve başarılı bir sonuçla dönmek istiyor.”

OGÜ Mavera Teknoloji Takımı, sadece akademik başarıyı değil, aynı zamanda mühendislik, tasarım ve takım çalışması gibi alanlardaki gelişimi de hedef alarak ülkemizi uluslararası platformda temsil etmenin gururunu yaşıyor.

Takıma başarılar diliyoruz!
Yarışma 2025 yazında Polonya’da gerçekleştirilecek.

Devamını Oku

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye-Kamerun Karma Ekonomik Komisyonu Toplantısı’na Katıldı

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye-Kamerun Karma Ekonomik Komisyonu Toplantısı’na Katıldı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 5-7 Mayıs 2025 tarihleri arasında Kamerun’un başkenti Yaoundé’de düzenlenen Türkiye-Kamerun Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 3. Dönem Toplantısı’na katıldı. Türkiye adına Bakan Güler’in, Kamerun adına ise Dışişleri Bakanı Lejeune Mbella Mbella’nın eş başkanlık ettiği toplantı, iki ülke arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesine yönelik önemli kararların alındığı bir platform oldu.

Toplantının gündeminde, ticari iş birliğinin güçlendirilmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve ikili anlaşmaların hayata geçirilmesi yer aldı. Türkiye’nin Afrika açılım politikası kapsamında Kamerun ile ilişkiler son yıllarda önemli ölçüde gelişirken, KEK toplantısının bu sürece ivme kazandırması bekleniyor.

Türkiye’nin Yaoundé Büyükelçisi Volkan Öskiper toplantıya ilişkin yaptığı değerlendirmede, “İmzaya hazır hale gelen bazı anlaşmaları artık hayata geçirerek ilişkilerimize ivme kazandırmayı hedefliyoruz. Özellikle Türk yatırımcıların Kamerun’daki faaliyetlerini kolaylaştıracak adımları birlikte atacağız,” ifadelerini kullandı.

Türkiye ile Kamerun arasındaki diplomatik ilişkiler 1962 yılına dayanıyor. Son yıllarda siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda kaydedilen ilerlemelerle iki ülke arasındaki ticaret hacmi 2022 itibarıyla 277,3 milyon dolar seviyesine ulaştı. Türk firmalarının Kamerun’da hayata geçirdiği projelerin toplam değeri ise yaklaşık 900 milyon dolar.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan yolsuzluk soruşturmalarıyla gündeme gelen iddialardan bağımsız olarak, KEK toplantısı iki ülke arasındaki bağları güçlendiren ve bölgesel iş birliklerine yön veren bir gelişme olarak öne çıktı. Bakan Güler’in bu kapsamda yaptığı temasların, Türkiye’nin Afrika kıtasındaki stratejik ortaklıklarını güçlendirme hedefiyle uyumlu olduğu belirtildi.

Toplantı sonunda taraflar, karşılıklı iş birliği alanlarını genişletmeye ve uygulamaya hazır projeleri en kısa sürede hayata geçirmeye yönelik kararlılıklarını yineledi.

Devamını Oku

DEVA Partisi’nden Bozbey’e Sitem: “Seçimden Sonra Ortaklarını Unuttu”

DEVA Partisi’nden Bozbey’e Sitem: “Seçimden Sonra Ortaklarını Unuttu”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bursa’da siyaset gündemi, DEVA Partisi’nin yerel yönetimlere yönelik eleştirileriyle hareketlendi. DEVA Partisi Bursa İl Başkanı Tayfun Öztürk ve Osmangazi İlçe Başkanı Hüseyin Düzgün, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e sitem dolu açıklamalarda bulundu. Seçim sürecinde oluşturulan ittifakın, seçimden sonra yok sayıldığını belirten isimler, iş birliği çağrısı yaptı.

İlçe Başkanı Hüseyin Düzgün, siyasi kadrolaşmalarla ilgili değerlendirmesinde, “Yeni gelenlerin siyasi geçmişine değil, bu yapıya ne katacağına bakıyoruz,” diyerek liyakat vurgusu yaptı. Düzgün, siyasetin kişisel menfaat değil, toplumsal fayda üretme zemini olması gerektiğini vurguladı.

İl Başkanı Tayfun Öztürk ise partisinin genel başkanı Ali Babacan’ın çizdiği yapıcı ve kavgasız siyaset anlayışına dikkat çekerek, “Ali Bey, 20 yıl boyunca masaya yumruk vuran siyasetçileri gördü. Biz farklı olalım istiyoruz,” dedi. Türkiye’nin yönetimine hazır tek parti olduklarını savunan Öztürk, “Hazırlıkları tamam olan tek partiyiz. Üç yıl sürecek teşkilatlanma sürecini sağlam temellerle sürdürüyoruz,” ifadelerini kullandı.

Öztürk ayrıca Bursa’daki yerel yönetimlerin koordinasyon eksikliğine de dikkat çekti: “Osmangazi, Nilüfer ve Büyükşehir Belediye Başkanları aynı ittifakın içindeler ama birlikte hareket edemiyorlar. Bu durum hizmetin önüne geçiyor.”

Kent içi ulaşım projelerini de değerlendiren Tayfun Öztürk, Atabulvarı’nda yapılan düzenlemeyi eleştirdi: “Kent Meydanı ve Acemler gibi kronik sorunlar varken Atabulvarı’na yapılan düzenleme yetersiz ve plansız görünüyor,” diyerek, kaynak ve öncelik planlamasının gözden geçirilmesi gerektiğini savundu.

Siyasette disiplin çağrısında da bulunan Öztürk, “Başkanlık koltuğunda fotoğraf çektirip ticarete dökmek isteyenler oldu. Siyaset artık ciddi bir disiplin istiyor. Referanssız kişilere kapımız açık değil,” şeklinde konuştu.

DEVA Partisi’nin açıklamaları, yerel yönetimlerdeki iş birliği beklentilerinin ve parti içi vizyonun net bir yansıması olarak değerlendirildi. Açıklamalar, önümüzdeki dönemde muhalefet içi ilişkilere yön verecek nitelikte.

Devamını Oku

Bodrum’da Gökyüzü Renkleniyor: 20. Uluslararası Uçurtma Festivali 11 Mayıs’ta Başlıyor!

Bodrum’da Gökyüzü Renkleniyor: 20. Uluslararası Uçurtma Festivali 11 Mayıs’ta Başlıyor!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bodrum’un gökyüzü bir kez daha rengarenk uçurtmalarla şenlenecek! “İçinizdeki Çocuğun Özgürlük Zamanı Geldi!” sloganıyla düzenlenecek 20. Uluslararası Uçurtma Festivali, 11 Mayıs 2025 Pazar günü Gümbet Değirmenler Mevkisi’nde gerçekleştirilecek. Sabah 10.00’da başlayacak olan festival, gün boyu sürecek renkli etkinliklerle 17.00’ye kadar sürecek.

Festival, her yaştan katılımcıya açık ve tamamen ücretsiz olarak düzenleniyor. Bodrumlular ve ilçeye gelen misafirler gökyüzüne uçurtmalarını salarak baharın coşkusunu yaşayacak, çocuklar için özel olarak hazırlanan eğlenceli ve eğitici atölyelerle unutulmaz bir gün geçirecek.

Sanatçı Konuklar: Seray Sever ve Sinan Erkoç

Festivalin sürprizlerinden biri ise sanat dünyasının sevilen isimlerinin katılımı olacak. Ünlü oyuncu ve sunucu Seray Sever ile usta müzisyen Sinan Erkoç, etkinliğe katılarak çocuklar ve ailelerle bir araya gelecek, gün boyunca sahneden renkli anlara eşlik edecek.

Etkinlik, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Bodrum Belediyesi, Bodrum Kaymakamlığı, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve BODER iş birliğiyle organize edilirken, festivale ev sahipliği yapan isim ise Miyase Serdar Karlıova olacak.

“Bu Bahar Gökyüzüne Özgürlüğü Salıyoruz”

Miyase Serdar Karlıova, organizasyon adına yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Bodrumlulara gökyüzüne özgürlüğü salma fırsatı sunan bu özel etkinlik, hem çocuklar hem de içindeki çocuğu yaşatmak isteyen yetişkinler için unutulmaz bir bahar şöleni olacak. 20. kez aynı heyecanı yaşıyoruz ve tüm halkımızı bu renkli coşkuya ortak olmaya davet ediyoruz.”

Geleneksel hale gelen uçurtma festivali, her yıl olduğu gibi bu yıl da Bodrum’un sosyal ve kültürel hayatına katkı sunmayı, dayanışma ve birlik duygusunu pekiştirmeyi amaçlıyor.

Uçurtmalar hazır, gözler gökyüzünde!

11 Mayıs’ta Bodrum semalarında özgürlüğün ve neşenin dansı olacak bu renkli buluşmaya herkes davetli.

20. ULUSLARARASI
BODRUM UÇURTMA FESTİVALİ PROGRAM AKIŞI

10:00 Açılış
10:10 Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın Okunması
10:20 Açılış Konuşmaları (Miyase KARLIOVA-SERDAR KARLIOVA)
(Gümüşlük Kemal Durmaz İlk ve Ortaokulu Okul Müdürü Dilek AYAZ)
10.30 Gümüşlük Kemal Durmaz İlk ve Ortaokulu Gösterileri
Gümüşlük Forum Halk Oyunları Ekibi (Artvin Atabarı ve Çift Jandarma, Van Toycular,
Hoşgelişler Ola Mustafa Kemal Paşa)
Anasınıfı B şubesiÖğretmeni Leyla AÇIĞönderliğinde öğrencilerimizin POLKA Dans Gösterisi
1/A sınıf öğretmeni Gamze YILDIZ önderliğinde ASMAM VE ÇARDAKTA ve Potpori Dans Gösterisi
2/A Sınıf Öğretmeni Neslihan ÇETİN önderliğinde ATABARI halkoyunu.
2/B Sınıf Öğretmeni Derya TOSUNönderliğinde KOÇARİ halkoyunu.
3/A Sınıf Öğretmeni Yaşacan YÜCE önderliğinde TİRİDİNE BANDIM halkoyunu.
3/B Sınıf Öğretmeni Hüsniye GÖK önderliğinde HALKALI ŞEKER VEKAŞIK OYUNU.
11:50 Gümüşlük Kemal Durmaz İlk ve Ortaokulu 4. Sınıfların Öğretmenleri İsa YÜCE- Emel ARSLAN- Canan TAŞAR önderliğinde HALAT ÇEKME-BALON PATLATMA-YUMURTA Yarışmaları ve katılımcı destek veren firmalara teşekkür belgelerinin verilmesi…Uçurtma Yarışması Başlangıcı ve Jüri Seçimi…Jüri Başkanı Seray Sever
12:00 Seray Sever ve Serdar Karlıova ile“Anneler Günü Söyleşisi”
12:30 BODRUM Ritm Grubu/Roman
13:40 Yurt Dışı Dans Gösterileri
14:10 Geleneksel Pasta Kesimi-Yılın Annesi Aygül POLAT’a Hediyesinin Verilmesi- Abdülbaki POLAT’’ın annesine “Annem”şiiri
14:40 Sinan ERKOÇ Konseri
15:10 Gümüşlük Kemal Durmaz İlk ve Ortaokulu Okul Aile Birlik Başkanımız Tuncay KORKMAZ önderliğinde “Nani Nani Çocuklar Müzik Gurubu”
15:40 Halil BİLKİÇ önderliğinde……MUĞLA TÜRKÜLERİ ve Mine KOLDAŞ
16:20 Bitez Okulu Çocuk Orkestrası
16:40 Gümüşlük Kemal Durmaz İlk ve Ortaokulu Müzik Öğretmeni Gülşah GÜZEL eşliğinde “OKUL KOROSU”

Devamını Oku

“Dünyada Türk Olmak Gibidir, Türkiye’de Bursasporlu Olmak”

“Dünyada Türk Olmak Gibidir, Türkiye’de Bursasporlu Olmak”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Şehit Sinan Ateş’in unutulmaz sözü, bir şehrin futbol aşkını, bir kulübün tarih yazan mücadelesini ve taraftarlarının yıllardır çektiği yalnızlığı ve onurlu direnişini tek cümlede özetliyor.

Bursaspor, Türk futbol tarihinde ezber bozan bir başarıya imza atarak 2009-2010 sezonunda Süper Lig şampiyonu olmuştu. “Dört büyükler” olarak anılan takımların hegemonyasını kırarak Türkiye’de şampiyonluk kupasını kaldıran beşinci kulüp olan Bursaspor, sadece bir sportif başarıya değil, bir halk hareketine, bir direnişe ve bir umuda dönüştü. Bu şampiyonluk, saha içinden çok saha dışındaki sistemsel adaletsizliklere karşı verilen bir zafer olarak kayda geçti.

Türk Olmak Gibi Zor, Bursasporlu Olmak Gibi Onurlu

Merhum şehit Sinan Ateş’in, “Dünyada Türk olmak gibidir, Türkiye’de Bursasporlu olmak” sözü, hem Türk kimliğinin uluslararası alanda yaşadığı zorluklara hem de Bursaspor’un Türkiye futbol sisteminde dışlanmış, ötelenmiş bir yapının direniş sembolü haline gelişine gönderme yapıyor. Ateş’in bu sözünde aidiyet, direnç, yalnızlık ve gurur iç içe geçiyor.

Bursaspor’un şampiyonluk yılı, Anadolu’dan bir kulübün kararlılıkla, inançla ve tertemiz bir futbol anlayışıyla nasıl zirveye ulaşabileceğini gösterdi. Teknik direktör Ertuğrul Sağlam liderliğinde, Pablo Batalla, Ozan İpek, Sercan Yıldırım, Ali Tandoğan gibi isimlerle kurulan kadro; sadece futbol oynamadı, tarih yazdı. Sezon sonunda 75 puanla ligi lider bitiren yeşil-beyazlı ekip, Fenerbahçe’nin averajla arkasında kalmasının beklendiği son haftada İstanbul devlerini hüsrana uğrattı.

Şampiyonluk: Bütün Şehre Ait Bir Zafer

Bursaspor’un başarısı, bir teknik direktörün ya da bir futbolcunun ötesinde, bir şehrin tek yürek oluşunun hikâyesiydi. Timsah yürüyüşüyle anılan bu özel camia, tıpkı Anadolu’da ayakta kalan son kaleler gibi, inançla, umutla ve sabırla mücadele etti. Sinan Ateş’in sözleri bu ruhu ölümsüzleştiriyor.

Bu başarı, sadece kupalarla ölçülecek bir başarı değildi; bu, yalnız bırakılmış bir halkın “biz de varız” haykırışıydı.

Bugün Nerede Bursaspor?

Gelinen noktada Bursaspor, zorlu ekonomik ve sportif sıkıntılarla mücadele ediyor. Ancak yeşil-beyazlı renklere gönül verenler, o şampiyonluk günlerini bir teselli değil, geleceğe olan inançlarının kaynağı olarak görüyor. Bu söz, Bursasporlu her birey için bir manifesto, bir hatırlatma, bir duruş oldu.

Tıpkı dünyada Türk olmak gibi; hak ettiğini almak için daha çok çalışman, daha çok direnmen ve daha az destekle ayakta kalman gerekir.

Bursaspor da o direnişin adıydı.

Devamını Oku