DOLAR 42,5354 0.07%
EURO 49,5729 -0.06%
ALTIN 5.745,37-0,12
BITCOIN 3789098-3.39949%
Bursa
14°

KAPALI

SABAHA KALAN SÜRE

Erdal ORHAN

Erdal ORHAN

05 Aralık 2025 Cuma

“Diplomatik Sınırlar Açıkça Aşılmıştır”

“Diplomatik Sınırlar Açıkça Aşılmıştır”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Atatürkçü Düşünce Derneği’nden ABD Büyükelçisi Tom Barrack’a Sert Tepki…

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Merkezi, ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack’ın son dönemde yaptığı açıklamalara ilişkin kapsamlı ve sert bir açıklama yayımladı. ADD Bursa Şube Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Gürhan Akdoğan tarafından basın mensuplarıyla paylaşılan bildiride, Barrack’ın demeçlerinin Türkiye’nin egemenliğini, ulus devlet yapısını ve tam bağımsızlığını hedef aldığı ifade edildi.


“Diplomatik kurallar hiçe sayıldı”

ADD Genel Başkan Yardımcısı Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan imzalı açıklamasında, Tom Barrack’ın Türkiye’ye geldiği günden bu yana diplomasi teamüllerini ihlal eden açıklamalarına dikkat çekildi. Büyükelçinin:

  • “Sizin için en doğrusu Osmanlı devlet düzeni ve millet sistemidir”,

  • “Bölgedeki ulus devletler İsrail için tehdittir”,

  • “Hedefimiz Eylül 2026’da Heybeliada Ruhban Okulu’nu açmaktır”

şeklindeki ifadeleri “kabul edilemez” bulunarak Türkiye’nin içişlerine müdahale niteliğinde olduğu vurgulandı.

ADD, Barrack’ın son olarak yaptığı “Hazar petrol ve doğalgazına ulaşamıyoruz. 1919’dan beri ulus devletler bizi engelliyor” sözlerini ise “pervasızlık” ve “bardağı taşıran son nokta” olarak nitelendirdi.


“1919 hatırlatması yapan Barrack tarih okumalıdır”

Açıklamada, 1919 göndermesinin özellikle dikkat çekici olduğu belirtilerek, Barrack’a Türkiye’nin ulusal tarihini hatırlatan sert ifadeler yer aldı:

“Biraz tarih okumalı; 9 Eylül 1922’de ne olduğunu, 23 Temmuz 1939’da, 20 Temmuz 1974’te, 1 Mart 2003’te neler yaşandığını öğrenmelidir.
Türk Milletinin ezelden beri hür yaşadığını, Sevr paçavrasını çöpe atan bu milletin kendisine zincir vurmaya kalkana haddini bildirdiğini anlamalıdır.”

Açıklamada, Türk devletlerinin binlerce yıllık geçmişine vurgu yapılarak, Barrack’ın temsil ettiği ülkenin henüz kurulmadığı dönemlerde Türklerin çağ açıp çağ kapattığına dikkat çekildi.


ADD’den siyaset kurumuna çağrı: “Hak ettiği yanıt verilmelidir”

Atatürkçü Düşünce Derneği, Barrack’ın açıklamalarının yalnızca diplomatik sınırları değil, Türkiye’nin egemenlik haklarını, üniter yapısını, Lozan Antlaşması’nı, laik Cumhuriyeti ve toprak bütünlüğünü hedef aldığını belirterek tüm siyasi partilere çağrı yaptı:

“Bu küstahlığa, ülkemizi yöneten ve yönetmeye talip olan tüm siyaset kurumunun hak ettiği yanıtı vermesini bekliyoruz.”


“Persona Non Grata ilan edilsin”

ADD, daha önce 19 Temmuz 2025’te ABD Büyükelçiliği önünde yaptıkları uyarıya yeniden dikkat çekerek, Dışişleri Bakanlığı’na net bir çağrı yaptı:

“Tom Barrack’ın ‘istenmeyen kişi’ (Persona Non Grata) ilan edilerek ülkesine gönderilmesini talep ediyoruz.”

Devamını Oku

“Bugün, eşit yurttaşlık mücadelemizin dönüm noktasıdır”

“Bugün, eşit yurttaşlık mücadelemizin dönüm noktasıdır”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’de demokrasi, eşitlik ve hak mücadelesinin temel taşlarından biri olarak gördüğü 5 Aralık’ı özel bir açıklamayla andı. CHP adına açıklamada bulunan İl Kadın Kolları Başkanı Nigar Bölüker, “Bugün, eşit yurttaşlık mücadelemizin dönüm noktasıdır” ifadelerini kullandı.

Bölüker, Türk kadınına 1934 yılında verilen seçme ve seçilme hakkının sadece bir yasal düzenleme değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümün başlangıcı olduğunu vurgulayarak, “Kadınların siyasette, yaşamın her alanında eşit temsili için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.

CHP, kadın hakları ve eşit temsil için verilen mücadelenin Cumhuriyet değerleriyle bütünleştiğini bir kez daha hatırlatarak, bu hakların yalnızca anılacak değil, her gün yaşatılacak değerler olduğunu vurguladı.

CHP Mudanya İlçe Başkanlığı’nda 5 Aralık Kadına Seçme ve Seçilme Hakkının 91. Yıldönümü İçin Basın Açıklaması Düzenlendi

Cumhuriyet Halk Partisi Mudanya İlçe Başkanlığı, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınmasının 91. yıldönümü kapsamında anlamlı bir basın açıklamasına ev sahipliği yaptı. İlçe Başkanlığı’nda gerçekleştirilen programa; CHP Mudanya İlçe Başkanı Seda Bozdağ Güzelkaya, MYK Üyesi Fatma Özgür, İl Kadın Kolları Başkanı Nigar Bölüker, Mudanya Kadın Kolları Başkanı Hayriye Baykara, Yıldırım Kadın Kolları Başkanı Emel Çetin, Osmangazi Belediye Meclis Üyesi Hamiyet Baysal, Mudanya Belediye Meclis Üyesi Belgin Tanyeri ve partililer katıldı.

Etkinlikte CHP İl Kadın Kolları Başkanı Nigar Bölüker adına okunan basın açıklaması, kadınların siyasal hayatta eşit temsil mücadelesinin tarihsel önemini bir kez daha hatırlattı.


“Bugün, eşit yurttaşlık mücadelemizin dönüm noktasıdır”

Nigar Bölüker’in açıklamasında şu ifadeler öne çıktı:

“Bugün, kadınların siyasi ve toplumsal yaşamda eşit yurttaşlar olarak yer almasının dönüm noktası olan, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 91. yılını kutluyoruz.”

Bölüker, Türk kadınının birçok ülkeden önce demokratik haklara kavuştuğunu hatırlatarak 1930’da belediyelerde, 1933’te muhtarlık seçimlerinde, 1934’te ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde seçme ve seçilme hakkını elde ettiğini vurguladı.


“Bu vizyonun adı Atatürk’tür”

Kadının toplumun öznesi olduğu bir çağdaşlık anlayışının mimarı olarak Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü işaret eden Bölüker:

“Bu; çağın ötesine geçen bir vizyonun adıdır. Bu vizyonun sahibi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm devrimcileri saygı ve minnetle anıyoruz.” dedi.


Türkiye’de eşit temsil tablosu hâlâ karanlık

Bölüker, Türkiye’de kadın-erkek eşitliği konusunda büyük bir uçurum olduğunu belirterek, Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2025 raporuna dikkat çekti:

  • Türkiye, 148 ülke arasında 139. sıraya gerilemiş durumda,

  • Avrupa’da ise son sırada,

  • TBMM’de kadın temsili yalnızca %20,

  • Yerel siyasette kadın temsili %5 seviyesinde.

Bu verilerin demokrasideki yapısal eşitsizliği gözler önüne serdiğini belirten Bölüker, 5 Aralık’ın yalnızca bir kutlama günü değil, aynı zamanda “eşitlik mücadelesini büyütme günü” olduğunu söyledi.


CHP’nin eşit temsil vizyonu vurgulandı

Bölüker, CHP’nin kadınları siyasetin vitrininde değil, karar mekanizmalarının merkezinde konumlandıran bir parti olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

  • Eylül 2024 Tüzük Kurultayı’nda kademeli artışla %50 eşit temsil güvence altına alındı.

  • 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde 35 kadın belediye başkanı CHP listelerinden seçildi.

  • Kadın meclis üyelerinin sayısı da önemli ölçüde arttı.

“Eşit temsil ancak siyasi irade varsa mümkündür. Kadın varsa demokrasi vardır.”


“Çare eşitlikte, çare eşit temsilde”

Bölüker, Türkiye’de demokratik standartların yükselmesi için daha fazla kadın muhtar, kadın belediye meclis üyesi, kadın belediye başkanı ve kadın milletvekili gerekliliğinin altını çizdi.

Açıklama şu güçlü ifadelerle son buldu:

“Unutmayalım: Siyasette eşit temsil olmadan demokrasi eksiktir.
Biz kadınlar, eşitlik mücadelemizi büyütmek için omuz omuza yürümeye devam edeceğiz.
Çare eşitlikte, çare eşit temsilde!”

Devamını Oku

EMADDER’den İstanbul’da Büyük İsyana Ses Ver Mitingi!

EMADDER’den İstanbul’da Büyük İsyana Ses Ver Mitingi!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“1 GÜNE 17 YIL! BU ADALETSİZLİK YA DÜZELTİLECEK YA TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE GÖMÜLECEK!”

Emeklilikte Adalet Derneği (EMADDER), İstanbul’da kitlesel bir basın açıklamasıyla kademeli emeklilik talebini yineledi. Ellerinde dövizler ve pankartlarla toplanan mağdurlar, 8 Eylül 1999 sonrası sigorta girişi nedeniyle “1 günle 17 yıla varan farkın” adaletsizlik olduğunu vurguladı.

“Bu bir lütuf değil, hakkımızdır” diyen EMADDER üyeleri, seslerini duyurana kadar mücadeleyi bırakmayacaklarını ifade etti. Açıklamada, “Bu mağduriyet görmezden gelinemez. Ya bu adaletsizlik düzeltilir, ya da bu düzen halkın vicdanında tarih olur” denildi.

EMADDER, çözüm için tek taleplerinin kademeli geçiş hakkının tanınması olduğunu yineleyerek yetkilileri bir kez daha göreve çağırdı.

Emeklilikte Adalet Derneği (EMADDER), Türkiye’nin dört bir yanında çığ gibi büyüyen “kademeli emeklilik” adaletsizliğini protesto etmek için İstanbul’da büyük bir çıkışa hazırlanıyor. 14 Aralık Pazar günü Kadıköy İskele Meydanında yapılacak basın açıklaması, derneğin bugüne kadar gerçekleştirdiği en sert ve en kapsamlı çıkışlardan biri olacak.

EMADDER Genel Başkanı Mihriban Uğurlu, mağdurların çığlığını görmezden gelenlere net bir mesaj verdi:
“Bir gün için insanlara 17–20 yıl ek yük bindiren bir sistem varsa, orada kanun değil zulüm vardır. Biz bu zulmü tarihin karanlığına gömene kadar susmayacağız!”


Kadıköy Meydanı’nda adalet isyanı yükselecek

Tarih: 14 Aralık Pazar
Saat: 15.00
Yer: İstanbul – Kadıköy İskele Meydanı

EMADDER, yıllardır prim ödeyen yüz binlerce vatandaşın uğradığı haksızlığı toplumun gündemine bir kez daha en sert şekilde taşıyacak.

Uğurlu’nun da katılacağı açıklamada binlerce mağdur, “Kademeli Emeklilik” talebini tek bir ağızdan haykıracak.


“Bu ülkenin alın teriyle ayakta duran emekçilerine reva gördüğünüz sistem utanılacak bir düzen!”

EMADDER yönetimi, son dönemlerde artan tepkilere rağmen hükümetin sessizliğine sert sözlerle yüklendi:

“Mezarda emeklilik dayatmasını reddediyoruz. Çalıştığı sürece vergisi alınan, primleri eksiksiz tahsil edilen insanların hakkı teslim edilmiyorsa, ortada devletin değil, bir zulüm düzeninin olduğu açıktır.”

Uğurlu, reform adı altında getirilen kademeli emeklilik sisteminin, “tarihin en büyük sosyal adaletsizliklerinden biri” olduğunu ifade etti.


**21 Aralık’ta Türkiye’nin Dört Bir Yanı Ayağa Kalkacak:

“YA ADALET YA KIYAMET!”**

14 Aralık’taki büyük İstanbul buluşmasının ardından 21 Aralık günü, EMADDER Türkiye genelinde onlarca ilde aynı anda sahaya inecek.

Bursa’dan, Ankara’dan, İzmir’den, Antalya’dan, Adana’dan, Kocaeli’nden, Giresun’dan, Samsun’dan ve daha pek çok ilden yüzlerce temsilci meydanlara çıkarak tek bir sloganı yükseltecek:

“Ya adalet olacak, ya da bu çarpık sistem çökecek!”


**Bursa’dan Gürkan Şimşek’in sert çıkışı:

“Bu düzen, emekçinin üzerine yıkılacak!”**

EMADDER Bursa İl Temsilcisi Gürkan Şimşek, açıklamasında adeta meydan okudu:

“1 güne 17 yıl haksızlık sığdıranların karşısında boyun eğmeyeceğiz. Bu ülkenin emekçisi için ya adalet olacak ya da bu adaletsiz düzen yerle bir olacak! Biz bu davadan dönmeyeceğiz, sesimiz kıyamete kadar susmayacak!”

Şimşek, emeklilik haklarının gasp edildiğini belirterek, her platformda mücadeleyi daha da sertleştireceklerini duyurdu.


“Kademe sadece bir talep değil; ADaletin ta kendisidir!” – İzmir’den yükselen haykırış

Türkiye’nin neredeyse her ilinde EMADDER pankartları yükseliyor. İzmir’de yapılan açıklamada şu ifadeler öne çıktı:

“Kademe bir lütuf değil, gasp edilmiş hakkın iadesidir. Adalete düşman bir sistem bize normal gibi gösterilemez.”

Meydanlarda taşınan dövizler ise halkın öfkesini açıkça ortaya koydu:

  • “1 GÜNE 17 YIL FARK SİZCE ADİL Mİ?”

  • “MEZARDA EMEKLİLİK İSTEMİYORUZ!”

  • “ADALET YOKSA SANDIKTA HESAP VAR!”

  • “EŞİTLİK İSTİYORUZ, LÜTUF DEĞİL!”


“Bu haksızlık sürdükçe meydanlardan çekilmeyeceğiz!”

EMADDER, hukuksal, sosyal ve toplumsal mücadeleyi aynı anda yürüteceklerini belirterek, 14 ve 21 Aralık’ın birer dönüm noktası olacağını açıkladı:

“Bu ülkenin geleceğini sırtlayan emekçilerimize yapılan haksızlığı tarihten sileceğiz. Ya bu düzen düzelecek ya da bu millet bu düzeni değiştirecek.”


EMADDER iletişim ve detaylar:

📌 www.emadder.org.tr
📞 0534 506 19 32

Devamını Oku

“Sözde Kutlamalar Yetmez! Türk Kadını Mücadelesiyle Aldığı Hakların Hâlâ Bedelini Ödüyor!”

“Sözde Kutlamalar Yetmez! Türk Kadını Mücadelesiyle Aldığı Hakların Hâlâ Bedelini Ödüyor!”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

29 Ekim Kadınları Derneği’nden 5 Aralık Uyarısı…

29 Ekim Kadınları Derneği Bursa Kurucu Şube Başkanı Sultan Yurdanal, Türk kadınına 5 Aralık 1934’te tanınan seçme ve seçilme hakkının 91. yılı nedeniyle yaptığı açıklamada, hem tarihe hem bugünün siyasetçilerine çok sert mesajlar verdi. Yurdanal, “Bu haklar kadına verilmedi, Türk kadını dişiyle tırnağıyla aldı” diyerek, kadın mücadelesinin bugün dahi görmezden gelindiğini söyledi.


“Tarihi unutanlar, kadının kazanımlarını da yok sayar!”

Yurdanal açıklamasında, bugünün yalnızca bir kutlama değil, aynı zamanda hafıza tazeleme ve mücadeleyi büyütme günü olduğunu belirterek şu sert ifadeleri kullandı:

“1913’te Kadın Hakları Derneği’nin kuruluşu, 1914’te kadınların üniversite kapılarını zorlayarak içeri girmesi, 1923’te Kadınlar Halk Partisi girişimi ve 1934 Anayasa değişikliği… Bunların hiçbiri lütuf değildi! Hepsi örgütlü kadın mücadelesinin sonucuydu. Tarihi unutturmaya çalışanlara inat biz bu hikâyeyi her fırsatta yüzlerine haykıracağız.”

Yurdanal’a göre, Cumhuriyet kazanımlarını içi boş törenlere sıkıştırmak, kadınların yüz yıllık mücadelesine yapılacak en büyük saygısızlık.


“5 Aralık bir kutlama günü değil; hesap sorma günüdür!”

Yurdanal, siyasette kadın temsil oranlarının hâlâ utanç verici seviyelerde olduğunu vurgulayarak, “Bugün hâlâ seçilme hakkının önünde görünmez barikatlar var. Erkek egemen siyaset bu barikatları kaldırmak yerine büyütüyor.” dedi.

Açıklamanın en sert bölümlerinden biri ise siyasetin kadınları vitrin süsü olarak kullanmasına yönelik oldu:

“Kadınlara seçme hakkı verdik” diyenlere açık söylüyorum: Siz hiçbir şey vermediniz! Türk kadını o hakkı söke söke aldı. Bugün kadınları listelere göstermelik yazıp sonra susturan herkes, bu tarihin karşısında hesap verecek.”


“Cumhuriyet devrimlerinin bekçisi olmaya devam edeceğiz”

Yurdanal, dernek olarak Cumhuriyet kazanımlarını savunmakla kalmayacaklarını, aynı zamanda büyüteceklerini de açıkladı:

“29 Ekim Kadınları Derneği olarak, kadınların eşit temsili sağlanana kadar mücadeleden bir adım bile geri çekilmeyeceğiz. 5 Aralık, geçmişi anma değil; eşit ve özgür bir geleceği kurma çağrısıdır.”


“91 yılda kaç adım ileri gittik, kaç adım geriye itildik?”

Yurdanal, özellikle son yıllarda kadınların sosyal hayatta ve iş gücünde karşı karşıya kaldığı baskıların arttığına dikkat çekerek, “Kazanımların sürekli saldırı altında olduğu bir dönemdeyiz. Haklarımızı koruma mücadelemiz, bazı odaklar rahatsız oluyor diye duracak değil!” dedi.


“Bu ülkenin kadınları, susmakla değil direnmekle var oldu”

Açıklamasını güçlü bir finalle tamamlayan Yurdanal, Türkiye’de kadın hareketinin Cumhuriyet kadar köklü olduğunu hatırlatarak, şu sözlerle noktaladı:

“Türk kadını, 1913’ten beri direniyor. 1934’te hakkını aldı. Bugün de aynı kararlılıkla dimdik ayakta. Siyasi engelleri, toplumsal önyargıları, erkek egemen bariyerleri yıkmaya devam edeceğiz. Hiç kimse kadınları susturamayacak.”

Devamını Oku

Şapka İnkılabının 100. Yılında Anlamlı Sergi

Şapka İnkılabının 100. Yılında Anlamlı Sergi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Feyza Uluumay Gökalp, Büyükçekmece’de Şapka İnkılabı’nın 100. Yılına Tanıklık Etti

Şapka İnkılabı’nın 100. yılı, Büyükçekmece Belediyesi tarafından düzenlenen kapsamlı ve özel bir sergiyle kutlandı. 25 Kasım 1925’te hayata geçirilen ve Cumhuriyetin modernleşme sürecinin simge adımlarından biri olan Şapka Kanunu’nun yıldönümünde açılan sergi, hem tarih hem kültür meraklılarının yoğun ilgisini çekti. Açılışa katılan isimler arasında Uluumay Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Feyza Uluumay Gökalp de yer aldı.

Tarihi Yolculuğa Açılan Kapı: Dumlupınar Salonu

Büyükçekmece Belediyesi Dumlupınar Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğin küratörlüğünü, kültür–sanat dünyasında önemli bir yere sahip olan Seher Danışoğlu üstlendi. Sergi, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan başlık kültürünü, geniş bir zaman aralığında ziyaretçilerin karşısına çıkararak dikkat çekti.

“Her bir şapka, bu toprakların hikâyesini taşıyor”

Açılış konuşmasında, serginin yalnızca tarihsel bir koleksiyon gösterisi olmadığını vurgulayan Feyza Uluumay Gökalp, bu etkinliğin aynı zamanda Türkiye’nin modernleşme belleğine katkı sunduğunu dile getirdi:

“Uluumay Vakfı olarak Osmanlı başlıklarını da, Cumhuriyet şapkalarını da aynı sevgiyle koruyoruz. Her biri bu kadim toprakların hikâyelerini, toplumumuzun geçirdiği büyük dönüşümlerin izlerini barındırıyor.”

Gökalp, Şapka Devrimi’nin Türkiye’nin çağdaşlaşma yolculuğunda kritik bir kırılma noktası olduğunu belirterek, serginin 25 Kasım’da açılmasının taşıdığı sembolik öneme dikkat çekti.

Zengin Koleksiyon Ziyaretçilerin Büyük Beğenisini Topladı

Sergide yer alan parçalar, farklı dönemlere ve kültürel dönüşümlere ışık tutarak dikkatleri üzerine topladı. Koleksiyonda öne çıkanlar ise şöyle:

  • İBB Şehir Tiyatroları’ndan Doç. Dr. Ceyhun Berkol tarafından özel olarak tasarlanan şapkalar,

  • Göksenin İleri koleksiyonundan tarihi “Demirel şapkası”,

  • Uluumay Vakfı’nın 1920–1980 yılları arasında iz bırakmış kişilere ait nadide şapkaları,

  • Osmanlı ve Erken Cumhuriyet dönemine ait özgün başlık örnekleri.

Etkinliğe katılanlar, serginin hem estetik yönünü hem de güçlü tarihsel anlatımını öne çıkararak memnuniyetlerini dile getirdi.

Gökalp, koleksiyona yeni parçalar bağışlayarak destek veren Ece Gençosmanoğlu’na (Serpus Şapka) teşekkür ederken, Collection Club üyelerinin de etkinliğe katılım sağlayarak sergiye değer kattığını belirtti.

“Bu serginin bugün olmasını özellikle istedik”

Feyza Uluumay Gökalp, etkinliğin gerçekleşmesinde emeği geçen Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’e, Başkan Vekili Hakan Çebi’ye, Kültür Müdürü Nazan Karagözoğlu’na, Kültür Müdürlüğü Yardımcısı Esra Diri’ye ve küratör Seher Danışoğlu’na teşekkür etti. Sergi tarihinin özellikle Şapka İnkılabı’nın yıldönümü olan 25 Kasım’a denk getirildiğini vurguladı.

“Çok yakında kitabımız da tamamlanacak”

Uluumay Vakfı olarak hem Osmanlı hem de Cumhuriyet dönemine ait başlıkların yer aldığı büyük bir koleksiyonu kitaplaştırma sürecinde olduklarını belirten Gökalp:

“Bu toprakların hikâyelerini taşıyan başlıkları, çok yakında kitap olarak da sizlerle buluşturacağız,” dedi.

Cumhuriyet Şapkaları: Modernleşmenin Sessiz Tanıkları

Sergi süresince ziyaretçilerin karşısına çıkan her bir parça, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün modernleşme vizyonunun somut izlerini taşıyor. Cumhuriyetin toplumsal dönüşümünü sembolize eden şapkalar, ziyaretçilere adeta bir zaman yolculuğu sunarak tarihsel hafızayı tazelemeyi amaçlıyor.

Şapka İnkılabı’nın 100. yılına adanan bu özel etkinlik, kültürel mirasın korunması, gelecek nesillere aktarılması ve Cumhuriyet’in modernleşme hikâyesinin yeniden hatırlatılması açısından büyük önem taşıyor.

Devamını Oku