AÇIK
SABAHA KALAN SÜRE
15 Ağustos 2025 Cuma
Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, toplu sözleşme sürecine ilişkin sert bir açıklama yaparak, Memur-Sen’i öğretmenlerin haklarını savunmak yerine yıllardır işverenin çıkarlarını korumakla suçladı. 2012’den 2025’e uzanan 13 yıllık süreçte ek ders ücretlerinin alım gücündeki erimeyi “utanç tablosu” olarak nitelendiren Rona, “Ekmeğimizden elinizi çekin, emeğimizin hakkını verin” dedi.
“Tarihi kazanım” diye sunulan kayıplar
Rona, 2012’den bu yana yapılan 8 toplu sözleşme döneminde Memur-Sen’in, masada öğretmeni temsil etmediğini belirtti:
“Her dönemde ‘tarihi kazanım’ diye sunulan zamlar, enflasyon karşısında eridi. Öğretmenin cebine giren para değil, işverenin yükü azaldı. Bu, sistematik bir değersizleştirme sürecidir.”
Ekmeğin masadaki hikâyesi: 15’ten 9’a düşüş
2012’de bir saatlik ek ders ücretiyle 15 ekmek alınabilirken, bugün bu sayının 9’a düştüğünü söyleyen Rona, “Bu sadece alım gücünün değil, yaşam hakkımızın küçüldüğünün göstergesidir. Masada ‘uzlaşı’ adı altında imzalanan her sözleşme, soframızdaki ekmeği küçültmüştür” dedi.
Altın karşısında emeğin çöküşü
2012’de bir gram altın almak için 13 saat ek ders yeterliyken, bugün bu sürenin 32 saate çıktığını belirten Rona, “Öğretmenin emeğinin değeri, altın karşısında yarı yarıya erimiştir. Altın, bu çöküşün aynasıdır; ekmek ise bu ihanetin simgesidir” ifadelerini kullandı.
“Memur-Sen işverenin masasında oturuyor”
Rona, Memur-Sen’in “refah payı”, “seyyanen zam” ve “mutabakat” gibi süslü kavramlarla öğretmenin lokmasını küçülttüğünü savunarak, “Bu sendika, 13 yıldır işverenin masasında oturuyor. Öğretmenin hakkını değil, hükümetin mali planını koruyor” dedi.
“Ekmeğimizden elinizi çekin” çağrısı
8. kez toplu sözleşme masasına oturan Memur-Sen’in kayıpları telafi etme iradesine sahip olmadığını söyleyen Rona, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Öğretmenin ek ders ücreti artık bir ücret değil, emeğimizin değersizleştiğinin en net göstergesidir. Soframızdan ekmeğimizi çalanlara, emeğimizi yıllar içinde değersizleştirenlere sesleniyoruz: Ekmeğimizden elinizi çekin, emeğimizin hakkını verin!”
Bursa’nın doğayla iç içe ilçesi Harmancık, bu yıl 78. Uluslararası Harmancık Kültür, Sanat ve Doğa Festivali’ne ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 26-31 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan festival, bu yıl sadece eğlence ve kültürün değil, doğaya verilen sözün de sahnesi olacak.
Festivalin Teması: Yeşile Sözümüz Var
Harmancık Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan, yaptığı açıklamada bu yılki festivalin sadece bir kutlama değil, gelecek nesillere nefes olacak büyük bir sosyal sorumluluk kampanyası içerdiğini vurguladı.
Başkan Arıkan, “Küllerimizden tekrar yeşereceğiz” diyerek, festivalin doğaya, yeşile ve sürdürülebilirliğe adanmış ruhunu şu sözlerle duyurdu:
“Festivalimizde bu yıl ‘Yeşile Sözümüz Var’ mottosuyla fidan bağışı kampanyalarını ön plana çıkaracağız. Sadece eğlenmeye değil, doğaya katkı sunmaya da davet ediyoruz. Harmancık’ın yeniden yeşermesi, geleceğe daha güçlü köklerle tutunması için hep birlikte adım atıyoruz.”
Ulusal ve Uluslararası Katılım
Bu yıl festival uluslararası katılıma açık olarak düzenleniyor.
Uluslararası halk dansları toplulukları, kardeş şehirlerden delegasyonlar ve yurtdışındaki yerel derneklerin katılımıyla, Harmancık dünya kültürlerinin buluşma noktası olacak.
Aynı zamanda ulusal sanatçılar, yerel müzik grupları ve halk oyunları ekipleri, her akşam düzenlenecek konserler ve gösterilerle sahnede olacak. Program kapsamında doğaya, çevreye ve kültürel mirasa dair özel etkinlikler, çocuklara yönelik atölyeler ve köyler arası turnuvalar da yer alacak.
Fidan Bağışı Kampanyası
Festival boyunca fidan bağış stantları, online bağış platformları, QR kod uygulamaları ile bağış yapmak kolaylaştırılacak. Katılımcılar dilerse bağışladıkları fidana özel bir isim vererek, Harmancık’ın belirlenen orman alanlarında dikilecek ağaçların bir parçası olabilecek.
Tanıtım ve Yayın Desteği
Festival boyunca yapılacak etkinlikler, yerel ve ulusal basın aracılığıyla geniş kitlelere duyurulacak. Sosyal medya platformlarında özel içerikler ve canlı yayınlarla, fidan bağış kampanyasının etkisi dijital dünyaya taşınacak.
Festivalin Amacı
Festival, sadece bir kutlama değil, doğayla barışmanın, dayanışmanın ve kültürel mirasa sahip çıkmanın bir vesilesi olarak görülüyor.
Başkan Arıkan, bu noktada çağrısını yineledi:
“Bu sadece bir festival değil, bir yeşil seferberliktir. Her yaştan vatandaşımızı doğaya söz vermeye, Harmancık’ın geleceğini hep birlikte büyütmeye davet ediyorum.”
Etkinlik Takvimi ve Bağış Detayları Yakında Açıklanacak
Tüm program detayları, katılacak sanatçılar ve fidan bağışı kampanyasının ayrıntıları ilerleyen günlerde belediyenin resmi web sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden duyurulacak.
Yeşil bir gelecek için bir araya geliyoruz… Harmancık yeniden yeşeriyor!
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İnegöl İlçe Başkanı Zemci Şahin, iki yıllık görev süresinin ardından düzenlediği basın toplantısında sert mesajlar vererek yeniden ilçe başkanlığına aday olduğunu açıkladı.
“Tarlada izimiz, harmanda yüzümüz var” sözleriyle iddialı çıkış yapan Şahin, iki yıl önce 13 Ağustos 2023’te gerçekleştirilen kongrede verdikleri sözleri hatırlattı:
“Üye sayımızı artıracağımızı, hedefimizin 3.000, asıl hedefimizin 5.000 olduğunu söylemiştik. Bugün gururla ifade ediyorum ki 3.000 hedefimizi çoktan geçtik. İlk iki yıl içinde 5.000’i aşarak 6.000 üyeye ulaşmak için kararlılıkla çalışıyoruz.”
“Popülizmle değil, ideolojik duruşla geldik”
Şahin, görev süresince sokakta siyaset yapmayı, halkın her kesimine dokunmayı ve tüm partililere eşit davranmayı ilke edindiklerini vurguladı. “Bir günlük, iki günlük heveslerle ya da popülizm yaparak buralara gelmedik. Partimizin her kademesinde gönüllü ve ideolojik bir duruşla mücadele ettik. Cumhuriyet Halk Partisi İnegöl İlçe Başkanlığı görevini siz değerli partililerimizin güveniyle üstlendik.” dedi.
“45 yıl sonra barajı aştık”
Görevdeki en büyük başarılarından birinin, 45 yıl sonra yapılan yerel seçimlerde CHP’nin barajı aşması olduğunu belirten Şahin, “Yıllar sonra partimizin önünde kutlama yapmak ve Türkiye’de birinci parti olmamız hepimizin onurudur. Bu başarı, tam kadro sahada olan yönetimimizin, kadın ve gençlik kollarımızın, gönüllülerimizin ve mahalle temsilcilerimizin eseridir.” ifadelerini kullandı.
Adaylık gerekçelerini sıraladı
Önümüzdeki yerel seçimler için üç net hedefle yola çıktığını söyleyen Şahin, bunları şu şekilde sıraladı:
“CHP’nin bayrağını İnegöl’de dalgalandırmak için adayım.”
“CHP’yi İnegöl’de birinci parti yapmak için adayım.”
“Birliği, bütünlüğü ve birlikte mücadeleyi yaşatmak için adayım.”
Şahin, “Örgütün adayıyım, tabanın adayıyım, halkın adayıyım. Biz diyerek; birlik için, dirlik için, gelecek için yürümeye devam edeceğiz.” diyerek konuşmasını tamamladı.
Aşkın, sevginin ve iki ailenin mutluluğunun en özel buluşmasına şahitlik eden gecede, güzeller güzeli Bursalı Dilşad Keleş ile Azerbaycanlı Ayhan Seferov, Hotel Gold Majesty’in zarif Queen Salonu’nda düzenlenen görkemli düğünle hayatlarını birleştirdi.
O an geldiğinde, genç çiftin dudaklarından dökülen “Evet” kelimesi, salonda bulunan herkesin kalbine dokundu.
FİKİRAL Danışmanlık Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik Bağımsız Denetim Ltd. Şti.’nin Genel Müdürü Şenol Keleş ve eşi Gülbin Keleş’in zarif kızı Dilşad, hayatının en anlamlı gününde, Azerbaycanlı iş insanı Suret Seferov ve eşi Xumar Seferov’un oğlu Ayhan ile yeni bir hayata adım attı.
Türkiye’nin dört bir yanından ve yurt dışından gelen konuklar, iki ülke kültürünün sıcaklığını ve dostluğunu bir arada yaşattı.
Gecenin ev sahipliğini yapan Hotel Gold Majesty, Queen Salonu’nu adeta bir masal diyarına çevirdi. Altın tonlarının hâkim olduğu salon, çiçek aranjmanları, ışık oyunları ve romantik müziklerle davetlilere unutulmaz bir atmosfer sundu.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mehmet Aydın Saldız, genç çifte ömür boyu mutluluk dilerken, salondaki herkesin yüzünde içten gülümsemeler vardı.
Gecenin en anlamlı anlarından biri, İNOKSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve “KONTAKT GRUP” Global Foreign Trade Başkanı Yunis Heydarlı’nın nikâh şahitliğinde yaşandı. Nikâh masasında birbirlerine sevgiyle bakan çift, “Bir ömür boyu” sözünü verirken alkışlar salonu doldurdu.
Müzik ve dans eşliğinde geçen gecede, hem çift hem de davetliler doyasıya eğlendi. Her gülüş, her bakış, o geceye özel bir hatıra ekledi.
Gülbin – Şenol Keleş çifti ile Xumar – Suret Seferov çifti, çocuklarının bu özel anına tanıklık etmenin gururunu yaşadı. Gözlerindeki parıltı, hem mutluluğun hem de içten sevginin yansımasıydı.
Onlar için bu düğün, sadece bir tören değil; iki ailenin dostluğunu, iki kültürün kaynaşmasını ve iki gencin aşkını ölümsüzleştiren bir başlangıç oldu.
Düğün gecesi, Bursa’nın en zarif davetlerinden biri olarak hafızalara kazındı. Dilşad & Ayhan çifti, bu muhteşem geceden geriye kalan anılarla, ellerini sımsıkı tutarak hayat yolculuklarına başladı.
Yeni evli çiftimize, aşklarının ilk günkü gibi taze, umutlarının hep yeşil ve yollarının hep aydınlık olmasını diliyoruz.
İYİ Parti İl Aile, Sosyal ve Kadın Politikaları Başkanı Sevilay Önder, Türkiye’de artan kadın cinayetleri karşısında iktidara sert sözlerle yüklendi. Önder, “Kadınlar göz göre göre öldürülüyor, iktidar ise göstermelik tedbirlerle günü kurtarmaya çalışıyor. Bu rakamlar, bu acılar, bu utanç; sorumluların omuzlarında kara bir leke olarak kalacaktır” dedi.
2025 yılının ilk 7 ayında şüpheli ölümler dahil 342 kadının hayatını kaybettiğini açıklayan Önder, sadece son 13 günde 15 kadının öldürüldüğünü belirtti. “Bu 15 kadından sadece 3’ü, kâğıt üzerinde kalan koruma kararlarına sahipti” diyen Önder, “İktidarın almadığı, alıp da uygulamadığı tedbirlerin faturası, hayatını kaybeden kadınların kanıyla ödeniyor” ifadelerini kullandı.
Önder, son 13 günde hayatını kaybeden kadınların isimlerini tek tek okuyarak, “Bunlar sadece istatistik değil; birer anne, birer kız kardeş, birer evlat. Her biri bu ülkenin utanç hanesine kazınan birer kara çizgi” dedi.
Cinayete kurban giden kadınlardan bazıları:
Nazlı Söylemez – Uyurken çocuklarıyla birlikte kocası tarafından öldürüldü.
Sinem Topaloğlu – Boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından öldürüldü.
Yasemin Budak – Diyarbakır’da aile meclisi kararıyla öldürüldü.
Didem Örs Alacı – Eşi tarafından çocuğuyla birlikte öldürüldü.
Saliha Akkaş – Boşanma aşamasındaki eşi tarafından öldürüldü.
Fatıma Rahmani – Erkek arkadaşı tarafından öldürüldü.
Gonca Avcı – Boşanma aşamasındaki eşi tarafından öldürüldü.
Tuğba Sağlam – Eşi tarafından öldürüldü.
Neşe Karakaya – Kocası tarafından öldürüldü.
Nilüfer Tuzlulu – Oğlu tarafından öldürüldü.
Songül Perçem – Bir erkek tarafından öldürüldü.
Doktor Semra Derya, Sedanur Bağdigen, Ezgi El, Teslime Hanedan – “Şüpheli ölüm” olarak kayıtlara geçti.
Önder, koruma kararlarının uygulanmaması nedeniyle kadınların yaşam hakkının ihlal edildiğini vurguladı:
“Kadın cinayetleri artık münferit olay değil, sistematik bir kadın kıyımıdır. Meclis’te yasa yapma gücüne sahip olanlar, bu ülkenin kadınlarının kanı üzerinden siyaset yapamaz. Biz İYİ Parti olarak, İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesini, koruma kararlarının eksiksiz uygulanmasını ve faillerin en ağır cezaları almasını talep ediyoruz. Bu, siyasi bir tercih değil; insanlık borcudur.”
Sözlerini sertleştiren Önder, “İktidar ve ortakları, ellerindeki tüm iletişim kanallarını kullanarak yapay gündemler yaratıyor, gerçekleri halkın gözünden kaçırıyor.
Ama biz bu cinayetleri unutturmayacağız. Kadınların kanı, bu ülkenin sokaklarında kurumadan bu mücadele bitmeyecek” dedi.