20 Kasım 2024 Çarşamba
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü vesilesiyle sert bir basın açıklaması yayımladı. Açıklamada, Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmelerin uygulanmadığına dikkat çekilerek, özellikle çocuk hakları konusundaki ihmaller ve yaşanan trajediler sert bir dille eleştirildi.
“Çocuk Hakları Sözleşmesi Rafta Kaldı”
CHP Kadın Kolları tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’nin 1990 yılında imzaladığı Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin gereklerinin yerine getirilmediği ifade edildi. Açıklamada, “Tıpkı diğer uluslararası sözleşmeler gibi bu da rafa kaldırıldı” denilerek hükümete sert eleştiriler yöneltildi. Çocuk haklarının görmezden gelindiği bir tablo çizilirken, ülkede yaşanan çocuk istismarı ve ölümleri hatırlatıldı.
“Adalet Oyuncağa Dönüştü”
Açıklamada, ülkede çocuk haklarının ve insan haklarının ayaklar altına alındığı belirtilirken, yaşanan trajedilerden örnekler verildi. “Bir avuç toprağın altına konulan çocukların yasını tutuyoruz. Bebek küvözleri olay yeri haline geldiğinde, adalet için mahkeme salonlarını dolduruyoruz. Ancak adalet, birilerinin elinde oyuncağa dönüşmüş durumda” ifadeleri kullanıldı.
Bakan Özdemir’e Yönelik Sert Eleştiriler
CHP Kadın Kolları’nın hedefinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı vardı. Bakanın olaylara kayıtsız kalması eleştirilerek, “Yangında ölen 5 çocuğun ardından tek bir açıklama yapmadınız, makamınızda vekillerinizi ağırladınız. Aileyi ve toplumu güçlendirme toplantınızı 18 ay sonra ilk kez yaptınız. Ancak ne aile kaldı ne de toplum” denildi.
Bakanın, İzmir’de yanarak ölen 5 çocuk hakkında sessiz kaldığı ancak ilçe kongresinde gülerken poz verdiği belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:
“18 kere ziyaret ettiğinizi iddia ettiğiniz evde 5 çocuk yanarak hayatını kaybetti. Çıkmışsınız, milyonların aklıyla dalga geçercesine umut diyorsunuz. Ancak sizin umudunuz, çocuklarımızın küvözlerde ölmesine, çocuklarımızın yanarak can vermesine göz yummaktan başka bir şey değil.”
“OECD Verilerine Göre 6,5 Milyon Çocuk Yoksulluk İçinde”
Açıklamada, Bakanlık tarafından yayımlanan 2024 Bütçe Teklifi Raporu’ndaki veriler de ele alındı. OECD verilerine göre Türkiye’de 6,5 milyon çocuğun aşırı yoksulluk içinde yaşadığı belirtilirken, Bakanlığın “Çocukların Korunması ve Gelişiminin Sağlanması” programında desteklenen çocuk sayısının yalnızca 170 bin olması eleştirildi. “Bu rakamların açıklaması nedir?” sorusu yöneltildi.
Bakanlığa şu sorular yöneltildi:
6,5 milyon çocuk yoksulluk içindeyken, desteklenen çocuk sayısı neden yalnızca 170 bin?
Kadın işsizliği %12,4 iken, işe başlama yardımından yararlanan kişi sayısı nasıl sadece 120 olabilir?
2023 yılı bütçesinde kullanılmayan 51 milyon TL neden ailelerin faydasına harcanmamıştır?
“İstifa Çağrısı Yapıldı”
Açıklama, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na yönelik ağır ifadelerle son buldu. CHP Kadın Kolları, Bakan Özdemir’i istifaya çağırdı:
“Ya suskunluğunuzu sorularımıza ithafen bozup istifa edin ya da ülkeyi içinde bıraktığınız yangını görüp suskunluğunuzla istifa edin!”
CHP Kadın Kolları’nın bu açıklaması, çocuk hakları konusunda hükümete yöneltilen en sert eleştirilerden biri olarak dikkat çekiyor. Gözler şimdi Bakanlığın bu açıklamaya nasıl yanıt vereceğinde.
Kestel Organize Sanayi Bölgesi yöneticilerinin, valilik kanalı ile yaptığı kamulaştırmayla mağdur üstünde 7 dükkan ile 4 arsanın oluğu iş yerlerinin piyasa değeriyle 114 milyona kadar vardığı Kestel Devlet Hastanesi’nin ilçe ana girişinde KOSAB sınırları içindeki bölgeye, mevcut iş yerlerinin bilgisi yerine ada ve parsel numaraları üzerinden “Ticaret ve Sanayi Bakanlığının KOSAB Yazısını Sorgulamadığı İçin Pandemide Kerhen Onayladığı Yazıya İstinaden” toplamda 11 milyon değer biçilerek “Bursa Valiliği Yatırım İzleme” biriminin kanalıyla “Acil Kamulaştırma” yapıldı. MHP, CHP, İYİ Parti, Saadet ve Gelecek Parti Bursa Milletvekilleri konuya duyarlı davranarak ilgi gösterdi.
Mahkeme sürecinin halen devam ettiği “NİTELİKSİZ KAMULAŞTIRMA” nedeniyle 3 mülk sahibi kalp krizi geçirerek vefat etti.
Mahkeme süreci kasım 2024 itibariyle başladı. Mağdurlardan hissedar Seher Aras, 3 Asliye Hukuk Mahkemesinde verdiği ifade ile KOSAB avukatlarının tüm iddialarını çürüttü. Binası KOSAB tarafından yıkılan Ahmet Şevik, 1 Asliye Hukuk Mahkemesi, Selim Demirel 15 Asliye Ceza Mahkemesi’nde günleri belli olmamakla birlikte müşteki durumda iken; mağdurlardan Şaban Samda ise mahkeme günü ve hangi mahkeme de yargılanacağı anı bekliyor. DİVİTA TEKSTİL yöneticileri ise 1,5 yıldır kamulaştırma mahkemesinin Ticaret Mahkemesi’ne düştüğü için sürecin sonlanması noktasında çalışmalarını sonlandırmaya çalışıyor.
2020 ve 2021 yıllarında “Pandemi Kuralları” çerçevesinde yönetim kurulu toplanma yasağı varken; 1 yıl 8 aylık süreçte Cem Hısımcıl, Selim Karaca, Osman Nuri Aksakal, Burhan Aras, Uğur Yaşar imzasıyla kamulaştırma ilgili bakanlık yazışmasıyla valilik tarafından yapılmış, tapu devri sonrası mağdurların cep telefonlarına gelen mesajla konudan mağdurlar bilgi sahibi olmuştu. 26,02,2021 tarihinde “Evden Çıkma Yasağı” varken KOSAB Yönetim Kurulu tarafından imzalanan son evrakla kamulaştırma işlemleri hızlandırılmıştı.
3 Asliye Hukuk Mahkemesi mağdurların izleyici mi yoksa asil katılımcı olup olmadıklarını sordu. KOSAB avukatları soruya “Kestel Belediyesi bu konuda girişimde bulunmuş sonrasında da izleyici sıfatı almıştı” cevabına istinanen yine KOSAB avukatları tarafından mahkemeye verilen mahkeme sürecinin mağdurlar lehine sonuçlanacağı kanaati oluşturdu. Mahkeme başkanlığına sunulan evrakta “Noterden Katılımcı” olduklarına dair evrakın verilmesi “Yokluk Davasının” müspet sonlanarak bitmesi olasılığını güçlendirdi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün (BUSKİ) ilçe belediyelerinden 337 milyon 596 bin 658 TL alacağı olduğu ortaya çıktı.
Sayıştay denetçileri, BUSKİ’de 2023 yılına ait 11 bulgu tespit etti.
Rapordaki bulgular şöyle listelendi:
Taşınmazların Cins Tashihi İşlemlerinin Yapılmamış Olması Nedeniyle Mevcut Kullanım Şekli ve Tapu Kayıtlarının Uyumlu Olmaması
Sayıştay Denetim Raporunun Genel Kurula Sunulmaması
İşçilerin Birikmiş Yıllık Ücretli İzinlerinin Kanuna Uygun Olarak Kullandırılmasına İlişkin Tedbirlerin Alınmaması
Borçlarını Zamanında Ödemeyen Taşınmaz Kiracısı Hakkında Yasal Süreçlerin İşletilmemesi
Kaynak Suları Kiralamalarına Ait Belediye Paylarının Tamamının İlgili Belediyelere Aktarılmaması,
Kaçak Su Kullanımına Ait Cezaların Tamamının Tebliğ ve Tahsil Edilmemesi
Sistemde Bilgileri Güncel Olmayan Abonelerin Varlığı ve Bu Durumun Su ve Atıksu Bedeli Tahsilatını Olumsuz Yönde Etkilemesi
Sözleşmesi ve Teminatı Olmayan Abonelerin Bulunması
Su ve Atıksu Tarifelerinin Belirlenmesinde Tam Maliyet Hesaplaması Yapılmaması
Yağmur Suyu Uzaklaştırma ve Dere Islahı Harcamalarına Ait Bedellerin Tamamının İlgili Belediyelerden Alınmaması
Yeni Birim Fiyat Oluşturulmak Suretiyle Sözleşmeye Dahil Olan İş Kalemlerinin Miktarının Belirlenmemesi
BUSKİ BELEDİYELERDEN TAHSİLAT YAPMAMIŞ
Sayıştay, BUSKİ’nin yağmur sularının uzaklaştırılması ve dere ıslahı harcamaları kapsamında ilgili belediyelerden tahsil edilmesi gereken harcamaları tahsil etmediğini açıkladı.
BUSKİ’nin 2015 ile 2023 yıllarına ait alacaklarının tutarı 555 milyon 782 bin 551 TL 80 kuruş olarak açıklandı.
Yağmur suyu işleri hakkındaki 384 milyon 907 bin 348 TL 52 kuruşluk borcun 337 milyon 596 bin 585 TL 40 kuruşu ilçe belediyelerine, 47 milyon 310 bin 690 TL 12 kuruşu ise Bursa Büyükşehir Belediyesine ait.
170 milyon 885 bin 2023 TL 28 kuruşluk dere ıslahı alacaklarının tamamı ise Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin borç hanesine yazılı.
Konuyla ilgili DEVA Parti Bursa İl Başkanı Tayfun Öztürk yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada;
“BUSKİ’nin içinde bulunduğu durum artık tahammül edilemez bir hale gelmiştir. Sayıştay denetim raporlarında yer alan bulgular, sadece birer idari hata değil, tam anlamıyla bir yönetim krizinin işaretleridir. Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (BUSKİ) başındaki yönetim bu krizin asıl sorumlusudur ve Bursa halkı, bu sorumsuzluğun bedelini ödemek zorunda değildir.
İHMAL Mİ? YOKSA GÖZ GÖRE GÖRE GELEN BİR FELAKET Mİ?
Sayıştay’ın tespit ettiği eksiklikler, Bursa’nın en temel altyapı hizmetlerini bile tehdit eder hale gelmiştir:
• Tapu ve Kullanım Uyuşmazlıkları: Taşınmazların cins tashihi yapılmamış. Bu kadar basit bir işlemin bile yapılmamış olması nasıl açıklanabilir? Hukuki ve mali sorunları bile bile göz ardı eden bu yönetim anlayışına daha ne kadar göz yumulacak?
• Birikmiş Yıllık İzinler: İşçilerin birikmiş yıllık izinlerini kullandırmayan bir kurum, hem çalışanların haklarını hiçe saymakta hem de iş barışını bozmaktadır. Peki, BUSKİ yönetimi bu insanlara “izin” yerine hangi mazereti sunuyor?
• Kaçak Su Kullanımı ve Tahsilatlar: Kaçak su cezaları neden tahsil edilemiyor? Sözleşmesi ve teminatı olmayan abonelere neden göz yumuluyor? Bu ihmallerin sebebi yetersizlik mi, yoksa rant mı? Bursa halkı şeffaf bir açıklama bekliyor.
• Borçlu Kiracılar: Kiracılardan alacaklar neden tahsil edilmiyor? Kamu zararına neden olan bu umursamazlık, kurumun mali krizine sebep olmuyor mu?
• Belediye Payları ve Kaynak Dağılımı: Kaynak suları kiralamalarına ait belediye paylarının eksik aktarılması, BUSKİ’nin sadece kendi değil, bağlı olduğu belediyelerin de gelirlerini zora sokuyor. Bu kaynaklar nereye gidiyor?
“YÖNETİMİNİZ BECERİKSİZ Mİ, YOKSA KASTİ Mİ?”
BUSKİ yönetiminin bu sorunlara cevap verecek cesareti var mı? Yoksa bu beceriksizlik, şeffaflıktan kaçmanın ve iş bilmezliğin bir örneği mi? Her yıl milyonlarca lira değerindeki hizmetlerin ihmal edilmesi, işçilerin haklarının gasp edilmesi ve vatandaşın cebine yansıyan yüklerin artması, bu yönetimin göreve neden geldiğini sorgulamamıza neden oluyor.
BURSA’NIN HAK ETTİĞİ GELECEK İÇİN DERHAL HAREKETE GEÇİLMELİ
DEVA Partisi Bursa İl Başkanlığı olarak açıkça soruyoruz:
• BUSKİ’nin yöneticileri bu raporlardan haberdar mı? Haberdarsa neden çözüm üretmiyor?
• Halkın kaynakları neden bu kadar sorumsuzca yönetiliyor?
• Bu ihmal zincirinin arkasında kim ya da kimler var?
Artık sorumluluktan kaçma devri bitmiştir! Bursa halkı sahipsiz değildir ve kimsenin ihmallerinin bedelini ödemeyecektir. DEVA Partisi olarak, Bursa’nın bu karanlık yönetim krizinden çıkması için gereken her adımı atacağımızı ilan ediyoruz.
Bursa halkı, şeffaf, adil ve etkin bir yönetimi hak ediyor. BUSKİ yönetimini açıkça uyarıyoruz: Ya görevlerinizi yerine getirin ya da bu makamları terk edin!” ifadeleri kullanıldı.
Kocaeli Çıraklık Staj Sigortası Mağdurları Derneği (ÇSSM), yıllardır çözüm bekleyen mağduriyetlerin giderilmesi adına çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Dernek Başkanı Sayın Beyhan Ünal, Başkan Yardımcısı Sayın İbrahim Erdemir ve Yönetim Üyesi Sayın Özgür Keser ile birlikte, 16 Ekim Çarşamba günü MHP Kocaeli İl Başkanı Sayın Tuncay Batı’yı makamında ziyaret etti.
Mağduriyetin Çözümü İçin İş Birliği Talebi
Ziyarette, ÇSSM yönetimi, çıraklık ve staj sigortası mağdurlarının yaşadığı sorunları İl Başkanı Sayın Tuncay Batı’ya aktardı. Sayın Batı, mağduriyetleri dikkatle dinleyerek MHP’nin bu konuda genel merkez düzeyinde yürüttüğü çalışmalara değindi. Mağduriyetin çözümüne katkı sağlamak amacıyla, derneğin bir imza kampanyası düzenlemesi ve sürecin detaylarının bir dosya ile sunulmasını talep etti.
2.000 İmza ile Destek Talebi
ÇSSM Derneği ve Staj Çıraklık Mağdurları Federasyonu’nun iş birliğiyle bir hafta gibi kısa bir sürede yürütülen imza kampanyasında, 2.000 imza toplandı. Toplanan imzalar, mağdurlarla birlikte MHP Kocaeli İl Başkanlığı’na teslim edildi.
Sayın Devlet Bahçeli’ye Teşekkür
Dernek Başkanı Beyhan Ünal, il başkanlığından tekrar randevu alarak sürece ilişkin son gelişmeleri aktardı. Görüşmede, MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin seçim beyannamelerinde mağduriyetleri dile getirmesinden ve iki ay önce bir grup toplantısında bu sorunun çözümüne yönelik açıklamalarda bulunmasından duydukları memnuniyeti ifade etti. Çalışmaların bir an önce sonuçlanması yönündeki taleplerini ileten Ünal, sürecin MHP tarafından yakından takip edilmesinin mağdurlar için önemini vurguladı.
23 Kasım’da Büyük Buluşma
Sayın Tuncay Batı, süreci sürekli takip edeceklerini ve mağdurlarla iletişim kanallarını açık tutacaklarını belirtti. Ayrıca, 23 Kasım’da Seka Park Kongre Merkezinde düzenlenecek toplantıya katılım çağrısında bulundu. Bu toplantıda, MHP Kocaeli Milletvekili Sayın Saffet Sancaklı ve MKYK üyeleri ile mağdurların bir araya gelmesi planlanıyor.
Kocaeli Çıraklık Staj Sigortası Mağdurları Derneği, sürecin olumlu sonuçlanması adına MHP ile yürütülen iş birliği ve destek için teşekkürlerini iletti. Mağduriyetin çözümü konusunda somut adımlar atılması için çalışmalar devam ediyor.
Bu kadar esnafın ahı, bazılarını fena yakar!
Kestel Çataltepe’de 3 bin 200 esnaftan para toplanarak kurulması planlanan Çataltepe Büyük Esnaf Sitesi ile ilgili mağduriyet 16 yıldır bir türlü çözülemiyor. TOKİ aracılığı ile başlayan ancak daha sonra TOKİ’nin çekilmesinin ardından dönemin BESOB Başkanı Arif Tak ve ekibinin kurdurdukları kooperatife devrettikleri projede, esnaf ile yönetim arasındaki kaos devam ederken Çataltepe Sanayi Sitesi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Dernek Başkan Vekili ve Bursa Dokumacılar Odası Başkanı Aydın Çitil uzun süredir çözüme ulaştırmanın peşinde.
Başkan vekili Çitil, zamanında BESOB ve TOKİ’nin katkıları ile oluşturulan projenin gerçek hak sahipleri ile hayata geçirilmesi için çalmadık kapı bırakmıyor. Çataltepe Sanayi Sitesi faaliyete geçtiği takdirde Bursa’da iş yeri yoğunluğu yaşanan 7 mahallede büyük bir rahatlama olacak ve yapılacak kentsel dönüşüme de katkı oluşacak.
Kestel Çataltepe’de temeli 2012 yılında atılan Büyük Esnaf Sitesi, süreç içinde TOKİ’nin yaptığı 125 dükkan dışında ilerleme kaydedemedi. Dönemin BESOB Başkanı Arif Tak’ın biz yaparız demesi üzerine TOKİ Proje’den çekildi ancak Tak’ın vaadi de yerine getirilemedi. Bunun üzerine Arif Tak ve ekibi 2018 yılında bir kooperatif kurarak bilabedel projeyi bu kooperatife devretti. BESKOOP adı verilen kooperatife 500 civarında esnaf üye yapılırken, 2 bin 500 esnaf ise üye olamadı. Projeyi gerçekleştirme kabiliyeti olmayan kooperatif havanda su dövmeye başlarken esnafın sıkıştırdığı Arif Tak, dönemin Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a topu atarak Büyükşehir Belediyesi’nin projeyi üstlenmesini istedi ancak Büyükşehir’in bunu üstlenmesinin mümkün olmadığı kendisine iletildi.
Mağdur olan esnaflar tarafından kurulan ÇATSANDER uzun süredir esnafı mağdur eden uygulamalara karşı hukuki mücadele veriyor. Tek bir çivi bile çakamayan kooperatif yönetiminin esnafa haklarını teslim etmediği bir ortamda AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan konuyla bir dosya hazırlatarak Şehircilik ve Çevre Bakanı Murat kurum ile ÇATSANDER yöneticilerini bir araya getirdi. Yapılan görüşmede Bakan Murat Kurum detayları içeren bir dosyanın kendisine hazırlanarak ivedi şekilde ulaştırılmasını istedi.
ÇATSANDER Başkan Vekili Aydın Çitil tepki gösterirken şunları söyledi; “Çataltepe Sanayi Sitesi projesinde yapılan usulsüz devirler BESOB tarafından 21 meslek grubunda 3 bin 200 esnafın haklarının gözetilmeden kendilerine bilgi daha verilmeden uyduruk bir kooperatif olan BESKOOP’un mülkiyetine bedelsiz bir şekilde teslim edilmiştir. 3 milyon metrekare arsası olan sanayi sitesi projesindeki hakların asıl sahipleri olup Çataltepe mağdurlarına teslim edilmesi gerektiğini her zemin ve platformda dile getirmemize rağmen şehrimizin siyasi otoriteleri olan koca koca sakallı sakalsız bıyıklı bıyıksız kravatlı makam sahipleri duymazlıktan, görmezlikten ve anlamamazlıktan gelmeye son hızıyla devam ediyor. Ve bu bizim nezdimizde cumhuriyet tarihinin en büyük peşkeşi dediğimiz yolsuzluğa susmakla kayıtsız kalıyorlar. Biz işimize bakacağız Hesap yapanların niyetini bozacağız Çökenleri ifşa edeceğiz yerinden kaldıracağız Eninde sonunda haklarımızı teslim alacağız . Her şeyin gerçeğini Bildikleri halde doğrusunu söyleyemeyenler acz içindedirler . Yıllarca hayal peşinde koştuğumuzu söyleyip aldandığımızı ve aldattığımızı söyleyenler . Şimdi mahcubiyetlerinde boğulma vakti gelmiştir boğulmaktadırlar . Amacı insana hizmet olmayanlar , inancı ve iradesi bulunmayanlar önümüze taş koyup sayısız ithaflarda bulunanlar bizi susturmaya çalışsalar da bunu başaramamışlardır . İmkansız diye bir şey yoktur sadece biraz zaman alır.” dedi.